1.“Ne cimrisin sen yaaa”

Bu lafı, sizi daha yeni tanıyanlardan olduğu kadar en yakınınızdakilerden bile duyabilirsiniz. Oysa ki siz cimri değil, tutumlusunuzdur. Amacınız servet değil, tasarruf yapmaktır. Ama anlatamazsınız işte… Yeri gelir, güvendiğiniz dağlara bile kar yağar; arkadanızdan “O zaten cimrinin önde gideni yav” laflarını duyarsınız.

2. “Ya biraz borç versene?”

Adınız çıkmaz 9’a, inmez 8’e. Bir cimri derler, kızarlar size; ama işleri düşünce de banka muamelesi yaparlar. Sanki her an paranız olması gerekiyormuş gibi! Gerçi vardır şimdi döşek altında, yastık kılıfında bir şeyler illa ki… Şimdi yok derseniz, yalan söylemiş olursunuz.

3. “Çok ucuzcuzun.”

Hiç de bir kere, değilsiniz. Sadece o kadar para biriktirip tatile gitme planları yaparken, 5 yıldızlı otellerde kalmak yerine; daha küçük bir pansiyonda kalıp, paranızı mekana değil deneyime yatırmak istiyorsunuz, o kadar! (Şaka maka, iyi savunduk sizi, arada bizi de görürsünüz artık…)

4. “Biraz hayatı yaşa!”

Bunu diyen de ay sonu kredi kartı ekstresi geldiğinde kafasını duvarlara vurup, bir daha kazancının 5 katı kadar harcamayacağına dair yeminler eden kategoridedir. Gören de sizi sadece para biriktiriyor, başka hiçbir şey yapmıyor sanacak. (Yani… umarız yapıyorsunuzdur!)

5. “Çok kasıyosun, rahatla biraz.”

Siz kasmıyorsunuz, siz sadece tasarruf yapıyorsunuz. Bunu anlamak bu kadar zor mu? Evet, bazıları için öyle…

6. “Peki n’apıcaksın o paralarla?”

Sana ne? İlla bir yorumda bulunacaksan da bana ne.

… diyesi gelir insanın. Kendileri her şeyi çarçur ettiği için, sizin ne olur ne olmaz diye, kenara attığınız üç beş kuruşla gidip antin kuntin şeyler alacağınızı zannederler.

7. “Keşke ben de senin gibi olabilsem…”

İşte, değer bilen güzel insanlara bir örnek. Sizin, sadece kendini güvende hissetmek için para biriktiren masum bir insan evladı olduğunuzu bilir ve sizi takdir eder. Görür ve artırır; “ben de keşke senin gibi olabilsem” der. Kısacası, sizi anlayan bu insanı kaybetmeyin deriz.