Siz de mi her pazartesi rejime başlayanlardansınız? Dahası, çarşambaya kadar zor mu dayanıyorsunuz? Merak etmeyin, burada sizi anlayan birileri var!
Hangimiz ideal vücutlarımız olduğunu hayal etmedik, hangimiz rejimi en çok bozmayı sevmedik ki…
1.Her pazartesi, “diğerlerinden daha farklı” gelir. Bu sefer kesin olacaktır. Görünürde hiçbir değişiklik yoktur ama yine de kalpten inanırsınız işte.
2.İlk günü mağrur bir şekilde, dimdik atlatırsınız. “Bu sefer farklı olacak” inancınız giderek güçlenir.
3.Salı günü midede hafif kıpraşmalar başlar. Canınız tatlı çeker, mideniz öğle yemeğine atıştırma muamelesi yapar; kısacası doymazsınız. Ama geçeceğine inanırsınız…
4. “Ya sonuçta çok az yersem, metabolizma yavaşlar; o zaman hiç kilo veremem” diyerek, tamamen keseceğinize söz verdiğiniz bir besini, acilen diyetinize katma kararı alırsınız.
5. Tabii ki ‘o son dakika besinini’ planladığınızdan fazla yersiniz. Kendinizi koşuya, yürüyüşe, spora atarsınız!
6.Çarşamba günü hafif bir suçluluk duygusu karşılar sizi. Kendinizle yüzleşirsiniz; “O son Adana’yı yemeyecektiniz…”
7. “Böyle yarım yamalak rejim olmaz” diyerek, rejiminizi noktalarsınız.
8. Ve yenisine başlayana kadar, depoyu fullersiniz…