1954 yılının Hong Kong’unda dünyaya gelen Jackie Chan, ailesi ile birlikte, 6 yaşındayken Çin’in bulunduğu iç savaştan kaçmadan önce, Hong Kong’da bulunan Fransa’ya ait büyükelçilikte yaşıyordu. Doğduğunda ona Hong Kong’da doğan anlamına gelen, Çince bir isim olan Chan Kong-Sang adı verildi. 28 yaşına gelen Chan, Tayvan uyruklu Lin Feng-Chiao ile dünya evine girdi. Evlendiği 1982 yılında bir de erkek çocuğa sahip olmuştur. Kendisi gibi sanatsal yönü ağır basan oğlu Jaycee Chan, 17 yaşındayken, babasının bir başka kadından kardeşi olacağı haberini aldı. Elaine Ng Ti-Lei isimli güzel model, o yıl Chan ile yasak bir aşk yaşadığını ve bu aşktan bir bebek sahibi olduğunu basına ilan eder. Chan ise bu açıklamaya, her erkeğin yaptığı hatalardan biri şeklinde yanıt vermiştir. Bir Budist olan Chan, eğitim hayatında da sinema dünyasındaki kadar başarılıdır. Kamboçya Üniversitesi tarafından fahri doktora alan Chan, dokuz farklı dile ve Amerikan işaret diline hakim bir sanatçıdır.
Yaşamında Sanat
Sanat dünyasına hızlı bir giriş yapan Chan, oyuncu kimliğinin yanı sıra aynı zamanda, dövüş ustası, yapımcı, senarist, şarkıcı, dublör, ses dublajcısı ve kameraman olarak görev yapmıştır. Filmlerinin neredeyse, hemen hepsi dövüş öğesine yer vermektedir. Filmlerinde canlandırdığı karakterlere ait bilinen en büyük özelliklerinden bir tanesi, etrafındaki eşyaları, dövüş silahı olarak kullanmasıdır. Sinema dünyasına girdiği 8 yaşından bu yana, 100’den fazla filmde rol almıştır. Hollywood ünlülerinin yer aldığı yıldızlar bulvarında, Jackie Chan’e ait bir yıldız bulunmaktadır. Jackie Chan’e ait az bilinen bir diğer özellik, filmlerinin pek çoğunun şarkı seslendirmesini kendisi yapmaktadır. Sanatçının 26 yaşlarında ortaya çıkmış bir pop müzik kariyeri mevcuttur. Hong Kong’da bulunan büyük Pekin Opera okulunda bu alanda kendini kanıtlamış, Yu Jim Yuen’den eğitim almıştır. Aldığı bu eğitimleri sırasında, yıldız oyuncuya, Sammo Hung, Corey Yuen, Yuen Qiu ve Yuen Biao gibi isimler eşlik etmiştir.
Yer aldığı pek çok filmde başrolde yer alan Jankie Chan’in pek çok yapımı, başta Çin olmak üzere, Hong Kong, İngiltere gibi yerlerde geçmiştir. Ayrıca, ülkemizde de “Altın Yumruk İstanbul’da” isimli yapımda, kamera karşısına geçmiştir.Pek çok filmde, pek çok görevde yer alan Jackie Chan, zamanın en büyük dövüş ustalarından biri olan Bruce Lee’nin başrolde yer aldığı, “Ejder Kalesi” yapımında, sadece figüran olarak yer bulabilmiştir. Sanatçının filmlerinin en büyük özelliklerinden birisi de şüphesiz, dublörsüz çektiği sahnelerdir. Chan’in ip ya da dublör kullanmaksızın çektiği sahnelerden ötürü, vücudunun farklı yerlerinde onlarca yarası mevcuttur.
Oynadığı filmler kadar, hayvanları seven bir adam olarak da tanınan Chan, “80 Günde Devri Alem” filminde gittiği Berlin’de gördüğü ayıları çok sevmesinden ötürü, Hong Kong’da Victoria Park’a United Buddy Bears isimli, ayıların yer aldığı serginin açılmasını sağlamıştır. Bu sergi açılışında, tam 89,94 Milyon Hong Kong Doları, UNICEF ve buna benzer çocuklar için açılmış kuruluşlara bağışta bulunulmuştur.
Unutulmaz Jackie Chan Filmleri
Who Am I ? (1998)
Efsanedeki kutsal silahların peşinden koştuğu ilk macerasından sonra jacky bu kez yeni bir hedefin peşinde. Çok zengin ve güçlü bir teşkilata sahip olan Dük adındaki adam kahramanımızı çağırarak 2. Dünya savaşının sonunda Alman ordusunun Afrika''ya doğru gelirken yanında getirdiği altınları gestapolardan birine verilen emirle çöle gömdürdüğünü sonrada bu adamların gizlice yok edildiklerini anlatır.
New Police Story (2004)
Hong Kong polis departmanının şefi Wing, bütün ekibini bir çete saldırısnda kaybedince suçluluk duygusuyla kendini alkole verir. Geçmişinde problemler olan genç bir adam ise, kendini polis memuru olarak tanıtarak Wing'le çalışmaya başlamıştır. Amacı, onu tekrar eski haline döndürmeyi başarmaktır. Böylece çete lideri Joe'dan intikamlarını alabileceklerdir.
Chinese Zodiac (2012)
Jackie Chan'in hem yönettiği hem de başrolünü oynadığı film, Uzakdoğu'nun mistik öğeleri üzerinden giden macera dolu bir yolculuğu ele alıyor. 1860 yılında Fransız ve İngiliz orduları, Çin İmparatorluğu'nun Yaz Sarayı’nda bulunan ve Chinese Zodiac olarak adlandırılan 12 bronz hayvan heykelini ele geçirmiştir. Asian Hawk ise uzun yıllar sonunda, bu heykelleri bulup ülkesi Çin'e geri getirmekle görevlendirilir. Asian Hawk, Parisli bir kadın ve Çinli bir öğrenci ile çıktığı bu yolculuk sırasında çeşitli engellerle karşılaşacak ve ne pahasına olursa olsun görevini başarıya ulaştırmaya çalışacaktır. Uzun zamandır merakla beklenen aksiyon dolu Chinese Zodiac'ın başrollerinde Jackie Chan'in yanısıra Oliver Platt ve Laura Weissbecker bulunuyor.
Rumble In The Bronx (1995)
Keung, amcasının düğününe katılmak üzere geldiği Bronx'ta kendine hakim olamaz ve kendisini paha biçilmez bir torba dolusu pırlantanın ortadan kaybolduğu yeraltı dünyasının karmaşasının içinde bulur. Yanıbaşındaki güzel kadınlarla birlikte Chan, bir taraftan uçan yumruklarıyla gaddar beyaz kaplanı savuştururken, diğer taraftan yoluna çıkan sinsi gangsterlere tuzaklar kurmaktadır. Artık Keung tehlikenin içindedir.
The Accidental Spy (2001)
Bei, hayatının sıkıcı ve monoton olduğunu düşünmekte ve eğlence aramaktadır. Bir gün, içgüdülerine uyar ve şüphelendiği iki adamı takip eder. Bu adamların bir kuyumcuyu soyma hazırlığı yaptıklarını fark edince harekete geçer ve onların bu planlarını ortaya çıkarır. Bu cesareti Bei'nin medya tarafından kahramanlaştırılmasını sağlar. Bu sayede Bei, özel dedektiflik yapan Liu'nun dikkatini çeker; Liu'ya göre Bei, çok zengin bir işadamının yıllar önce kaybettiği oğludur. Gerçek ailesiyle tanışabilmek için Kore'ye doğru yola çıkan Bei, gizli bir casus olan babasının onun yıllardır hayalini kurduğu bir yaşam sürdürdüğünü öğrenir. Ancak babası artık çok yaşlanmıştır ve Bei onu bulduğunda ölüm döşeğindedir. Babasını kaybettikten sonra, yaşamını nasıl sürdürmesi gerektiğine dair kafası iyice karışan Bei, fazla bir seçeneği olmadığını fark edecektir:
Yaşlı babası ölmeden önce, hem cesaretini ölçmek, hem de biraz para kazanmasını sağlamak için onu bir gizli bir projenin göbeğine yerleştirmiştir. Kendini bir kedi-fare oyunun içinde bulan Bei'nin yolu Türkiye'ye düşer. Ancak burada, beraberinde getirdikleri yüzünden başı Türk polisiyle ve uyuşturucu mafyasıyla belaya girecektir.