<p>Toprağa emanet edilmeyi bekleyen bir kadın kendi arafında ömrünün şiirini yazıyor. Furuğ Ferruhzad anlatıyor…<br />
Dans ediyor, aşık oluyor, doğuruyor, boşanıyor, evladından ayrılıyor, hor görülüyor, kalbi kırılıyor. <br />
Anlatılan, aynı iklimde açıp solan hepimizin hikayesi; baskı altında yaşayanların, hep eksik bulunanların ve her şeye rağmen yaşamaya devam edip sözünü esirgemeyenlerin. Furuğ hepimize cesaret vermeye, “korkma” demeye geliyor. <br />
Ölüsüne bile tahammül edilemeyen, cenazesi bekletilen  “aykırı bir kadın” aklınızdan çıkmayacak sözler fısıldamak üzere sahne alıyor.</p>

Yaralarım Aşktandır

Ankara

İstanbul

<div>Sahnenin ortasında bir sandık, biz i&ccedil;ini boş sandık</div>
<div>A&ccedil;ınca bir de ne g&ouml;rd&uuml;k, i&ccedil;indekiler hep tanıdık..</div>
<div>&nbsp;</div>
<div>Belki nostaljik bir demet, ki bir bir ge&ccedil;mişi andık,</div>
<div>Belki de anısı olan bir şarkı, e dinleyince dağıldık..</div>
<div>&nbsp;</div>
<div>Ben anlatayım diyeni ciddiye alıp, kandık,</div>
<div>Ne istediniz de vermedik Allah affetsin aldandık..</div>
<div>&nbsp;</div>
<div>Kısacası şu ki hallerimizi ş&ouml;yle bir inceden sağdık,</div>
<div>E doğrudur zaman zaman kı&ccedil;ımızı biraz yaydık..</div>
<div>&nbsp;</div>
<div>Zamanıdır başlamanın sanki biraz dağıldık,</div>
<div>Sahnenin ortasında bir sandık e biz bunu niye boş sandık..</div>
<div>&nbsp;</div>
<div>Yandık&hellip;</div>
<div>&nbsp;</div>
<div>Tek Perde</div>
<div>75 Dakika&nbsp;</div>

Sanatçılar

Türler

CerModern

Hilltown Seyirlik Sahne

Renan Bilek Lavanta Kokulu Denizatı

Samsun

Gaziantep

Şanlıurfa

Bursa

Antalya

Eskişehir

Adana

İzmir

Diyarbakır

Trabzon

Balıkesir

Konya

Mersin

Kayseri

Denizli

Niğde

Tekirdağ

Manisa

Karabük

Çorum

Amasya

Nevşehir

Kastamonu

<p>Denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Güzelliği dillere destan, yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan, Kendi güzelliğini görebilmek, aynaya bakabilmek için karakola düşen, Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanacak kadar saf bir kadın Fosforlu Cevriye…<br />
<br />
Fosforlu Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Hayatında kimse Cevriye'ye, hastalığında kendisine bakan, itina eden, ilk kez bir kadın olduğunu hissettiren bu adam gibi davranmamıştır. Bu yabancıyı tanımasıyla birlikte Cevriye daha önce hiç hissetmediği, hiç bilmediği duyguları tadacak ve sevmeyi, tutsaklığı öğrenecektir. Onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır. Hayata sonsuz derecede bağlı olan Fosforlu Cevriye, kaymasın diye yıldızını gökyüzüne çakmak isterken, hayat ona ne sürpriz hazırlıyor?<br />
<br />
Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle Müzikal Formatıyla sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afilli delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor.<br />
<br />
''Bu yapıtın sahnelenme hakkı Yazar Suat DERVİŞ temsilcisi ONK Ajans Fikir ve Sanat Eserleri A.Ş.'den devralınmıştır.''</p>