&nbsp; Sempati Tiyatro imzası, Oğul Taşpınarlı oyunculuğu ile Oğuz Atay'ın hayatı sizlerle.

Oğuz Atay

İstanbul

&nbsp; &nbsp;Yıl 1538..Ferhat, b&uuml;y&uuml;k aşkı Şirin i&ccedil;in Mehmene Banu tarafından dağ delip şehre su getirmeye g&ouml;nderilmiştir. Fakat&hellip;..Bir ışık h&uuml;zmesinin b&uuml;y&uuml;s&uuml;ne kapılan Ferhat,kendisini g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde bulur. E Şirin durur mu? Tabi ki O da peşinden. Lakin geldikleri bu zaman hi&ccedil; de 1538&rsquo;e benzememektedir. &ldquo;Evin her yerinde konuşan aletler&rdquo; , sağda solda Ferhat&rsquo;ın &ldquo;dağı delmesi&rdquo; gibi inşaat kazıları&hellip;.Şirin halinden gayet memnundur fakat Ferhat &ldquo;efsane&rdquo; sine geri d&ouml;nmek istemektedir. Aralarını bulmak, Onlar&rsquo;ı &ldquo;bu zaman&rdquo; a alıştırmak da &ccedil;&ouml;lde Leyla&rsquo;sına kavuşmaya &ccedil;alışırken yıllar &ouml;nce &ldquo;bu zaman&rdquo; a gelen Mecnun&rsquo;a d&uuml;şecektir. Mecnun &ccedil;oktan &ldquo;bu zaman&rdquo; lı olmuş, Şirin kafayı fenomenliğe takmış, Ferhat ise kendine en uygun iş olarak belediyenin sular idaresinde &ccedil;alışmaya başlamıştır. Şirin&rsquo;in &ldquo;bu zaman&rdquo;lı olma &ccedil;abasına karşın Ferhat&rsquo;ın değişmemek i&ccedil;in direnmesi,Mecnun&rsquo;un arayı bulma &ccedil;abaları sonunda ya &ldquo;bu zaman&rdquo;lı olunacak ya da &ldquo;efsane&rdquo; ye geri d&ouml;n&uuml;lecektir.
Yazan: Or&ccedil;un Kaptan Y&ouml;neten: Damla Cercisoğlu Kaptan Oynayanlar: Damla Cercisoğlu Kaptan, Or&ccedil;un Kaptan, Burak Bozbağ Işık Tasarımı: Ufuk Serbest Sesler: Pınar Erdem Bozdağ Videolar: Aykut Taşkın

Sanatçılar

Türler

Şişli Tiyatrosu

Bir Günümüz Efsanesi ''Ferhat ile Şirin''

Samsun

Gaziantep

Ankara

Şanlıurfa

Bursa

Antalya

Eskişehir

Adana

İzmir

Diyarbakır

Trabzon

Balıkesir

Konya

Mersin

Kayseri

Denizli

Niğde

Tekirdağ

Manisa

Karabük

Çorum

Amasya

Nevşehir

Kastamonu

Denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Güzelliği dillere destan, yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan, Kendi güzelliğini görebilmek, aynaya bakabilmek için karakola düşen, Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanacak kadar saf bir kadın Fosforlu Cevriye… 
 
Fosforlu Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Hayatında kimse Cevriye'ye, hastalığında kendisine bakan, itina eden, ilk kez bir kadın olduğunu hissettiren bu adam gibi davranmamıştır. Bu yabancıyı tanımasıyla birlikte Cevriye daha önce hiç hissetmediği, hiç bilmediği duyguları tadacak ve sevmeyi, tutsaklığı öğrenecektir. Onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır. Hayata sonsuz derecede bağlı olan Fosforlu Cevriye, kaymasın diye yıldızını gökyüzüne çakmak isterken, hayat ona ne sürpriz hazırlıyor? 
 
Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle Müzikal Formatıyla sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afilli delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. 
 
''Bu yapıtın sahnelenme hakkı Yazar Suat DERVİŞ temsilcisi ONK Ajans Fikir ve Sanat Eserleri A.Ş.'den devralınmıştır.''