"Hatırlamanın ilk durağı evdir"

Hafızalarının sandığını aralayarak ‘hatırlamaya’ çalışan iki genç kadın Merve ve Bilge, evde kalma özlemi ile evden çıkma düşü arasında dolanırken bu ikilinin hikâyeleri, çocukluk yaşlarında aileleri tarafından gönderildikleri bir yatılı yurtta kesişir.

Hatırlamak ile unutmak, inşa etmek ile yıkmak arasında sıkışmış ikili geçmişle şimdinin iç içe geçtiği bir yolculuğa başlar. Gerçek ile hayal, geçmiş ile şimdi arasında salınan bu anlatı; onların kimlikleri ve aidiyetlerine dair sorularla yüzleşmelerine tanıklık eder.

Aile, Çocukluk, Göç, Ölüm, Kadınlık

Gitmek ile kalmak arasında sıkışan Merve ve Bilge içlerine doğdukları düzenin kalın duvarlarını yıkıp yepyeni bir evin hayaliyle kendi yollarına doğru cesur bir adım atabilecekler mi?

Uyku, Ölüm, Dondurma, Ülke genç kadınların içsel direnişine verilmiş bir kulak, bir sestir.