“Bıçak sana saplanmadan acıyı hissetmeyecek misin? Unutma, acıyı hissetmiyor ve ses çıkarmıyorsan elinde bıçak tutan sensindir.”
BL
Sene 2027.
Ülkede artık yasalar değil, Krallık’ın koyduğu kurallar geçerlidir ve o kurallar kişilik haklarını zedelemekte, kendi taraflarında olmayanları suçlu saymakta, kadınlarla çocukları ikinci plana atmakta, halkın sessizleştirilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Başarılı Avukat Eftalya Atalar, yasaklı bir kitabı okuma suçundan idam cezasına çarptırılan milletvekili babası Adnan Atalar’ı kurtarmak için çaba gösterirken hayatının dönüm noktasını yaşar. Krallık’a başkaldıran BL Örgüt Lideri ve Kurucusu Mahkûm Tugay Demir Çeviker’le hapishanede tanışması kendi içinde yaşattığı başkaldırı fitilini ateşler. Bir yandan da herkesin korktuğu Örgüt Lideri aslında senelerdir bağlı olduğu Eftalya Atalar’a iç savaşın ortasında aşkı bahşeder ve zaman ilerledikçe ikisinin zekâsı ve gücü, Krallık’ı devirmek adına işler; Ölüm Timi ise geçmişten gelen sırlarıyla oradadır.
Tek istedikleri özgürlük, kaçtıkları ise ölümdür. Aşk ise bu savaşın ortasında bir mahkûmun güneşi görmesi kadar imkânsızdır.
"En büyük savaşların ortasında kurak topraklarda bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze.”
(Tanıtım Bülteninden)