Güney doğuda görev yapan rütbeli veya rütbesiz askerlerin neler yaşadığını biliyor musunuz? Geçmişte olduğundan tek farkı teknolojinin de gelişmiş olmasıdır. Bizler evlerimizde onların ne yaşadığından habersiz bir şekilde sadece televizyonların bize yansıttığı kadar biliyoruz. Sizlere soruyorum, orada şehit veya gazi olan arkadaşlarımızın kardeşlerimizin isimlerinin kaçını hatırlıyoruz? Herkes evinde huzur içinde yaşarken bizler
için canlarını feda eden veya bir uzuvlarını kaybetmiş kahramanlarımıza minnet borcumuz yok mu? Bizler için her şeyi yapan bu Türk Milletinin ordusunun Şehit ve Gazileriniunutmamamız ve her zaman onlara dua etmemiz gerekmez mi? Unutmamalıyız ki bizlerin ailesi olduğu gibi, adını hatırlamadığımız Şehitlerimizin ve Gazilerimizin de Annesi, Babası, Kardeşleri, Bacısı, Akrabaları, Sevdikleri, Sevenleri, Eşleri ve Çocukları var. Onlar bizlere bir şey olmasın diye Din, Vatan, Bayrak uğruna canlarını ve uzuvlarını gözlerini kırpmadan vermediler mi? Vatan savunması uğruna gece, gündüz, kar, kış, soğuk, açlık demeden terörle mücadele etmediler mi? Kimileri Gazilik makamı ile şereflendiler, kimileri ise bu uğurda Şahadet şerbetini içtiler.
Yahya Kemal Beyatlı Şiirinde ne güzel de Söylemiş.
Şu kopan fırtına Türk Ordusudur Yarabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, Budur Yarabbi.
Ta ki yükselsin Ezanlarla müeyyed namın.
Galip et bu son ordusudur İslam`ın.
Geçmişten Günümüze Şehitlerimiz Ve Gazilerimize İthafen.
(Tanıtım Bülteninden)