Bu kitap, gelenekle yüzleşen modern insan tekinin, burada yönetmenin, tuttuğu iş sırasında, meselâ film yaparken, zihninde beliren onlarca soruya cevap arama girişimi… Yeni doğan onlarca soruyu da okuyucuyla birlikte düşünme çabası…
Bir yanda gölgeyi hareketlendiren Karagöz bir yanda gerçeğe hareket kazandıran günümüzün kitle sanatı sinema… Bugün ancak nostaljik bir unsur şeklinde hayatlarımızda yer bulan Karagöz’ün içerik ve biçim konusunda ulaştığı zenginlik, derinlik, yirminci yüzyılda coğrafyamıza giren sinemaya aktarılabilmiş midir?
Yüzeyselliği ve derinliği aynı anda ihtiva eden girift yapısıyla Yeşilçam sineması, övgü ya da yergi esaretinden kurtarıldığında Karagöz’ün mirasının izlerinin sürülebileceği ilham verici bir deneyim sahası açabilir mi?
Karagöz’ün oyun içinde oyun mantığından mülhem seyircinin mutlak hâkim bir anlatıya mahkûm edilmeden bütün yan anlatıların benzer oranda ehemmiyet taşıdığı bir yapıyı tanımlayan dramatik adacıklar kurulumu, sinemada da bir yöntem olarak tartışmaya açılabilir mi?
Nihayet bu kitap, “Gölge Oyunu Karagöz ve Sinema” başlıklı yüksek lisans teziyle edinilen birikimin, kurmaca ve belgesel filmlerle kazanılan deneyimlerin bir verimi… Bir başka ifadeyle Karagöz’ün nidasının yönetmenin kendi gök kubbesindeki yankısının okuyucuyla/seyirciyle buluşması…
(Tanıtım Bülteninden)