Cennette Bir Gün
0,0
0genel
0,0
0arkadaş
dr
listeme ekle
okudum
detaylar
yorumlar
video yorumlar
Cennette Bir Gün

Önümde bir kapı göremiyordum. Kapı olsa bile, binlerce kapı olsa bile, hepsi sımsıkı kapalı olsa bile, korku ve endişenin kokusu sızamazdı yanıma, gam ve kederin nefesi sokulamazdı ân’ıma. Öyle yumuşak, öyle sıcak, öyle kucaklayıcı, öyle onay- layıcı ki o ses…

Âşina bir çağıltı gibi serince aktı kalbime. Yakın, çok yakın bir çocuk dokunuşu gibi yanaklarıma. Halıya dokunur dokunmaz kadifeleşen kedi patisi sesi gibi. Ak köpüklü dalgaların ayağımın altında dolanışı gibi. Yakınlıkların hepsini çağıran hırka kokusu gibi. Akşamüzerleri esen ıhlamur kokulu meltemler gibi.

Sesin avuçlarına döktüm gizli gözyaşlarımı. Yumuşacık kucağına koydum korkudan çizgilenmiş alnımı. Sevdanın göğüne saldım kalbimin kırık kanatlarını. Sormadı suçlarımı. Hatırlatmadı kaçamaklarımı.

Fısıldadı serince:

“Sen cennet olsan, kapatır mısın kapını?”

Senai Demirci, Cennette Bir Gün’de cennetin toprağına dokunuyor. Kur’ân’ın cennet tasvirlerine tutunarak, cennetin sıcacık kalbini hayatın nabzına taşıyor. Doğuştan “cennetli” olan insanın “cennetli-k” olmaya doğru yürüyüşünü içsel bir yolculuk olarak kurguluyor.

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

orijinal adı
cennette bir gün
türler
deneme yazısı
baskı sayısı
1. basım
yayıncı
şule yayınları
yayın tarihi
01 Oca 2024