Galeen ve Wegener'in Der Golem'i (1915) nasıl erken dönem Alman film sanatının bir kanıtı olarak görülebilirse, Kelly Çetesi'nin Hikayesi (1906) de hem Avustralya film endüstrisinin doğuşunu hem de Avustralyalı bir sinema kimliğinin ortaya çıkışını sembolize eder. Daha da önemlisi, uzun metrajlı film formatının ortaya çıkışını müjdelemektedir. Ancak, bir saatten fazla süren orijinal yapımın yalnızca Canberra'daki Ulusal Film ve Ses Arşivi'nde korunan parçalarının mevcut olduğu bilinmektedir; yeniden yapılandırma çabaları filmi modern izleyicilerin kullanımına sunmuştur.