Latin Amerika'nın tartışmasız en tanınmış yeteneklerinden biri olan ve yıllarca televizyon ve sinemada olağanüstü performanslar sergileyen Alfonso'nun yıldızlığı ilk olarak Latin Amerika tarihinin en başarılı televizyon dizilerinden biri olan "Rebelde"'deki başrolüyle ortaya çıktı. Rebelde, Herrera'nın da bir parçası olduğu RBD grubunun kurulmasıyla birlikte bir hasılat makinesi haline geldi ve Billboard Latin Müzik Ödülleri tarafından En İyi Uluslararası Grup da dahil olmak üzere 89'dan fazla ödül topladı. Bir Aktör olarak Alfonso Herrera, unutulmaz ve benzersiz karakterler aramaya karar verir. Meksika Tiyatrosunda, "Pillowman" oyununda Michal ve "Swimming with Sharks" oyununda Gus karakterlerini yarattığını ve bu son oyunda Demian Bichir ve Ana de la Reguera ile birlikte kapalı gişe oynayıp ayakta alkışlandığını hatırlayabiliriz. Filmde, Luis Estrada'nın 2014'ün en yüksek hasılat yapan yerel filmlerinden biri olan "The Perfect Dictatorship" filmine katılarak 4.2 milyon seyirci çekti ve yaklaşık 13 milyon dolar kazanarak o dönemde Meksika film tarihinde en çok hasılat yapan dördüncü film oldu ve kendisini kuşağının en iyi oyuncularından biri olarak konumlandırdı. Yakın zamanda, "The Chosen" filmiyle, farklı noktalarda üç farklı karakterin kimliğine bürünen, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca konuşmak zorunda kalan Katalan komünist ve Sovyet ajanı Ramon Mercader rolüyle İspanya pazarına açıldı. Televizyonda, Wachowski Kardeşler tarafından yaratılan Netflix Dizisi "Sense8"'de, özgünlüğü ve benzersizliği nedeniyle izleyiciye meydan okuyan hikayeyi temellendiren sevimli bir karakterle görebiliriz. Eş zamanlı olarak onu, William Friedkin'in yönettiği 1971 yapımı ikonik filmin hikayesini devam ettiren FOX dizisi "The Exorcist"'te Peder Tomas rolünde izleyebiliyoruz. Bu büyük klasiğin Latin Amerika'daki prömiyeri olan "Ölü Ozanlar Derneği" oyunundaki çalışmasıyla bizi bir kez daha sevindirdi.