New York'ta efsanevi sinema yıldızı Henry Fonda ve Ontario doğumlu New York sosyetesinden Frances Seymour Brokaw'ın çocuğu olarak dünyaya gelen Jane Seymour Fonda'nın kaderinde, ilgi odağı olacak sıra dışı ve etkili bir yaşam vardı. Başlangıçta babasının mesleğini takip etme konusunda çok az eğilim göstermesine rağmen, Joshua Logan tarafından 1954 Omaha Halk Tiyatrosu yapımı "Taşralı Kız" oyununda babasıyla birlikte rol alması için teşvik edildi. Oyunculuğa olan ilgisi 1958 yılında Lee Strasberg ile tanışıp Actors Studio'ya katıldıktan sonra arttı. Logan'ın yönettiği Uzun hikâye (1960) filmiyle ilk kez beyazperdede yer alması, Fahişe (1971) ve Eve dönüş (1978) filmlerindeki performanslarıyla kazandığı iki Akademi Ödülü ve Son gerçek (1969), Julia (1977), Dünyanın Kaderi (1979), The Morning After (1986) ve babasıyla birlikte çektiği tek film olan Altın Göl (1981) ile En İyi Kadın Oyuncu dalında kazandığı beş Oscar adaylığıyla son derece başarılı ve saygın bir oyunculuk kariyerinin başlangıcı oldu. Mesleki başarısı, genellikle skandal ve tartışmalarla dolu olan özel hayatıyla tezat oluşturdu. O zamanki kocası Roger Vadim'in birkaç müstehcen filminde (Barbarella (1968) dahil) rol almasını, en çok tartışılan ve tartışmalı dönemi takip etti: düzen karşıtı davaları benimsemesi ve özellikle Vietnam Savaşı sırasında savaş karşıtı faaliyetleri. 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında aktivist arkadaşı ve kocası Tom Hayden ile birlikte siyasi faaliyetlerine devam etti. 1980'lerde "Jane Fonda's Workout Book" kitabının yayınlanmasıyla aerobik egzersiz çılgınlığını başlattı. Hayden ile boşandılar ve 1991 yılında yayıncılık kralı Ted Turner ile evlendi.