Cecile de France 1975 yılında Belçika'nın Namur kentinde doğdu ve mesleğini altı yaşında keşfetti. On yedi yaşına gelir gelmez, sahnede bir kariyere başlama hırsıyla Paris'e gitti. Ecole National Supérieure des Arts et Techniques du Théâtre'e kabul edilmeden önce Peter Brook'un asistanı ve aktör Jean-Paul Denizon ile drama çalıştı ve hazırlık eğitimini eskrim, dans, şan ve masque dersleriyle tamamladı. Ona ilk önemli rolünü L'art (délicat) de la seduction'da teklif eden Richard Berry'den başkası değildi. Tiyatro ve film rolleri birbirini izledi ve L'Auberge Espagnole (Potluck ya da İngilizce konuşulan ülkelerde İspanyol Apartmanı) filminde Isabelle karakteriyle gösterdiği performans halk arasında büyük başarı kazandı ve ona en umut verici genç aktris dalında prestijli César ödülünün yanı sıra Prix Louis Lumière'i kazandırdı. İki yıl sonra, devam filmi Les Poupées russes (Rus Bebekler) ona en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında César getirdi. Klapisch'in bir sonraki filmi Casse-tête chinois (Çin Bulmacası) 4 Aralık 2013'te Fransa'da gösterime girecek. Cecile de France, Alexandre Aja'nın korku filmi Haute Tension (Yüksek Gerilim ya da İngilizce konuşulan ülkelerde Switchblade Romance) ile sinemada her şeyini vermeye devam etti. Bu, ona tür sinemasını repertuarına katma ve en talepkar film meraklılarının kalplerini ve zihinlerini kazanma fırsatı verdi. 2005 yılında Gilles Jacob onu efsanevi Cannes Film Festivali'ne ev sahipliği yapmaya davet etti. Cecile de France'ın oyunculuğa duyduğu bastırılamaz, hayati tutku, Gerard Depardieu (Quand j'étais chanteur; When I Was a Singer), Ulrich Tukur (Où est la main de l'homme sans tête?Başsız Adamın Eli), Kad Merad (Süperstar) ve Jean Dujardin (Möbius) ile ya da Etienne Chatiliez, Daniele Thompson, Claude Miller, Cedric Klapisch, Claude Chabrol ve Dardenne kardeşler gibi Fransız sinemasının önemli isimleriyle çalışırken.Jackie Chan ile birlikte 80 Günde Devr-i Alem filmiyle başlayan Amerikan kariyeri, 2009 yılında Clint Eastwood'un Hereafter filmiyle yeni bir aşamaya girdi. Cecile, insan tutkusunun tüm biçimlerini yaşamaya ve talepkar, yaratıcı ve teşvik edici oldukları sürece sinemanın en çeşitli biçimlerini kucaklamaya hazırdır. Bununla birlikte, tiyatroya olan özel sevgisini her zaman korumuştur, birkaç ay içinde Lyon ve Paris'te bir Serge Gainsbourg müzikali olan Anna'nın yeni bir okumasında oynayacaktır.