Efsanevi aktör Glenn Ford, Gwyllyn Samuel Newton Ford olarak Sainte-Christine-d'Auvergne, Quebec, Kanada'da Hannah Wood (Mitchell) ve bir demiryolu yöneticisi olan Newton Ford'un çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi o sekiz yaşındayken Santa Monica, Kaliforniya'ya taşındı. Oyunculuk kariyeri lisedeki oyunlarla başladı, ardından gezici bir tiyatro topluluğu olan West Coast'ta oyunculuk yaptı. 1939'da 20th Century Fox'un yetenek avcısı Tom Moore tarafından keşfedildi. Daha sonra aynı yıl Columbia Pictures ile bir sözleşme imzaladı. Ford'un Columbia ile yaptığı sözleşme, stüdyonun başarılı iş modelinde önemli bir değişikliğe işaret ediyordu. Columbia'nın patronu Harry Cohn, onlarca yılını diğer stüdyoların -özellikle de Warner Brothers'ın- sözleşmeli yıldızlarıyla yaşadığı sorunları gözlemleyerek geçirmiş ve yoksulluk içindeki stüdyosunu onların borçları üzerine kurmuştu. Temel olarak, büyük stüdyolar Columbia'yı asi davranışlar için -genellikle maaş talepleri veya iş reddi- bir ceza kutusu olarak kullanırlardı. Kurnaz Cohn genellikle bu yıldızları (küçük stüdyosunun o zamanlar normalde karşılayamayacağı) filmlerde görevlendirdi ve stüdyonun statüsü 1930'lar ilerledikçe muazzam bir şekilde yükseldi. Anlaşılır bir şekilde, Cohn kendi kontratlı yıldızlarını geliştirmeye uzun süre direnmişti (ilk olarak 1934'te Peter Lorre'yi işe almış ama onunla ne yapacağını bilememişti) ama 1930'ların sonlarında önce Rosalind Russell'ı, ardından da Ford ve yeni gelen William Holden'ı kadrosuna katarak yumuşamıştı. Cohn, birinin sorun çıkarması halinde iki oyuncunun birbirinin yerine kullanılabileceğini düşünmüştü. Sık sık aynı roller için rekabet etmelerine rağmen, Ford ve Holden iyi arkadaş oldular. Holden 1950'lerde yönetmen Billy Wilder'la olan olağanüstü birlikteliği sayesinde bir süperstar haline gelene kadar kariyerleri 1940'lar boyunca kabaca birbirine paralel ilerledi.Ford ilk resmi çıkışını Fox'un Heaven with a Barbed Wire Fence (1939) filmiyle yaptı ve 1940'lar boyunca çeşitli küçük rollerde çalışmaya devam etti, ta ki sinema kariyeri İkinci Dünya Savaşı'nda Deniz Piyadeleri'ne katılmak için kesintiye uğrayana kadar. Ford askeri kariyerine Vietnam Savaşı'na kadar Deniz Kuvvetleri'nde devam etti ve yüzbaşı rütbesine ulaştı. Ford 1943 yılında efsanevi step dansçısı Eleanor Powell ile evlendi ve Peter Ford adında bir oğlu oldu. Savaştan sonra Hollywood'a dönen pek çok aktör gibi (James Stewart ve Holden da dahil olmak üzere (ki Holden zaten ciddi bir alkol sorunu yaşamıştı)), Ford da başlangıçta kariyerindeki ivmeyi yeniden kazanmakta zorlandı. Savaş sonrası ilk çıkışını 1946 yapımı A Stolen Life (Çalıntı Hayat, 1946) filmiyle yapan Bette Davis'in yardımıyla sinema kariyerine devam edebildi. Ancak, Rita Hayworth ile birlikte oynadığı 1946 yapımı klasik kara film Şeytanın Kızı Gilda'daki (1946) beğenilen performansına kadar büyük bir yıldız ve döneminin en popüler aktörlerinden biri haline gelmedi. Kara film klasikleri Ölüm Korkusu (1953) ve Blackboard Jungle (1955) ile büyük başarı kazandı ve genellikle baskı altında cesaret gösteren, sakin ve derli toplu bir gündelik kahraman olarak rol aldı. Ford 50 yıllık prestijli sinema kariyeri boyunca pek çok önemli filme imza atmaya devam etti, ancak en çok Gönüllü Katil (1957) ve Aslan Kovboylar (1965) gibi iyi western filmleriyle tanınıyor. Ford, Cesur Adam (1958) ve daha birçok iyi filmde son derece eğlenceli bir dönüş yaptı. Ford 1970'lerde televizyondaki ilk çıkışını tartışmalı The Brotherhood of the Bell (1970) ile yaptı ve severek hatırlanan iki televizyon dizisinde rol aldı: Cade's County (1971) ve The Family Holvak (1975). 1980'ler ve 1990'lar boyunca Ford, Superman'deki (1978) hoş bir kamera arkası da dahil olmak üzere, görünüşünü belgeseller ve ara sıra filmlerle sınırladı.100'den fazla mükemmel filmi ve karizmatik beyaz perde varlığı ile Glenn Ford hayranları tarafından sevgiyle hatırlanıyor.