İşgal altında bulunan dünyada insanlar, uzaylılara karşı verdikleri savaşta büyük bir yenilgiye uğrar. Artık değişen düzende yaşayan bilim insanları, sistemi değiştirmek için asker yetiştirmeye karar verir. Savaşa hazırlanmak için yeni bir yol keşfeden bilim insanları tarafından yetiştirilen askerlerin vereceği savaş, insanlığın geleceğini belirleyecektir.

Yarının Savaşı

Billy Lynn, Irak'ta savaşan bir Amerikan askeridir. Birliğiyle birlikte girdiği oldukça şiddetli bir çatışmanın ardından sağ kalan 7 arkadaşıyla birlikte ülkesine döner ve savaş kahramanı gibi karşılanır. Amerikan hükumeti tarafından ülkedeki ordu desteğini artırmak için ülke çapında bir tura çıkarılır. Turun bir parçası olarak Amerikan futbolu takımı Dallas Cowboys'un bir maçının devre arasında Destiny's Child konserinde sahneye çıkacaklardır. Bu esnada Lynn, hem insanların ona bakışını, hem de geçmişini ve Irak'ta yaşadıklarını hatırlamaya başlar.

Bana Kahraman Olduğum Söylendi

Film, bir düğünde aynı masaya denk gelmiş (atılmış) 6 kişi üzerinden ilerliyor. Eloise McGarry’nin (Anna Kendrick) aslında nedime olarak 1 numaralı masada olması gerekirken düğünden önce gelinin erkek kardeşi tarafından terk edilir ve bu terk edilmeyle beraber 1 numaralı masadaki yerinden 19 numaralı masaya ‘sürgün edilir’. 19 numaralı masadaki insanlar birbirleriyle konuşmaya ve anlaşmaya başladıkça en az önemsenen masa olduklarının farkına varırlar ve orayı terk ederlerse kimsenin umursamayacağını fark ederler. Bu karar ile beraber artık bu 6 kişi bir beraberliğin çevresinde bir olup bir bütün haline gelirler.

Masa 19

'Weird Al' Yankovic'in 'Eat It' ve 'Like a Surgeon' gibi ilk hitleriyle şöhret basamaklarını hızla tırmanmasından, ünlülerle yaşadığı ateşli aşk ilişkilerine ve ahlaksız yaşam tarzına kadar hayatının her yönünü inceleyen bu biyografik film, izleyicileri Yankovic'in yetenekli bir çocuktan tüm zamanların en büyük müzik efsanesine uzanan hayatı ve kariyeri boyunca inanılmaz bir yolculuğa çıkarıyor.