İspanyol aktris Elena Anaya, Lucia (2001) filmindeki performansıyla eleştirmenleri etkiledi.17 Temmuz 1975'te İspanya'nın Palencia kentinde doğdu. Aktif bir çocuktu, karate ve dağcılıkta başarılıydı. Elena 17 yaşına geldiğinde enerjisini oyuncu olmaya yönlendirmek istediğini biliyordu ve yerel kasabasında aktör Manuel Moron tarafından verilen bir drama kursuna kaydoldu. Her zamankinden daha kararlı bir şekilde okulu bıraktı ve bunun yerine Madrid'deki Kraliyet Dramatik Sanat Akademisi'nin seçmelerine katılmayı tercih etti. Moron, Elena'nın olağanüstü yeteneğinden, "Africa" filminde oynayacak genç bir kız arayan menajeri Katrina Bayonas'a bahsetti. Elena seçmelere katıldı ve rol onun oldu. Fernando Leon de Aranoa onu "Familia" adlı komedisinde oynaması için çağırdığında Elena Kraliyet Akademisi'nden ayrılmak zorunda kaldı. Ancak eğitimin öneminin farkında olan Elena, Juan Carlos Corazza oyunculuk okulunda eğitim aldı.Anaya, 1996 yapımı "África" (Alfonso Ungría) adlı drama filmindeki ilk uzun metrajlı rolünün ardından "Lagrimas negras" (Fernando Bauluz y Ricardo Franco, 1998) "Finisterre" (Xavier Villaverde, 1998), "Las Huellas borradas" (Enrique Gabriel, 1999) ve romantik drama "El Invierno de las Anjanas" (Pedro Telechea) gibi filmlerde yardımcı rollerle etkilemeye devam etti. 2000 yılında yönetmen Julio Medem onu erotik drama "Lucia y el sexo" (2001) filminde baştan çıkarıcı bebek bakıcısı Belen rolünde oynattı. Masumiyet ve provokasyonun patlayıcı karışımı ona En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Goya (İspanyol Akademi Ödülü) adaylığı kazandırdı. Ayrıca En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında İspanyol Aktörler Birliği Ödülü'nü aldı. Aynı yıl Penelope Cruz ve Victoria Abril ile birlikte "Sin noticias de Dios" (Agustín Díaz Yanes 2001) adlı komedi filminde rol aldı.Dos Tipos duros" (Juan Martínez Moreno 2003) ve Pedro Almodóvar'ın "Talk to Her" filmlerindeki rolleriyle yıldızı yükselmeye devam ederken, uluslararası yönetmenlerin dikkatini çekmesi an meselesiydi ve 2004'te "Van Helsing" (Stephen Sommers) filminde Drakula'nın en sahiplenici gelini rolü teklif edildi. Ardından 2004 yılında Gary Oldman ile aksiyon komedi "Dead Fish" (Charley Stadler), 2005 yılında gerilim "Fragile" (Jaume Balagueró) ve dönem macerası "Capitán Alatriste" (Agustín Díaz Yanes) geldi. 2007 yılında Julianne Moore ile birlikte "Miguel & William" (Inés París) ve "Savage Grace" (Tom Kalin) filmlerinde rol aldı. 2008 yılında Vincent Cassel ve Gerard Depardieu ile birlikte "L'instinct de Mort" (Jean-François Richet) filminde Fransız izleyicilerle tanıştı. Daha sonra romantik drama "Cairo Time" (Ruba Nadda) filminde çalışmak üzere Kahire'ye gitti. Agustín Díaz Yanes onu "I only want to walk" filmi için tekrar çağırdı ve ardından Gaby Ibanez"in gerilim filmi "Hierro" da rol aldı.2009 yılında Elena ve Julio Medem "Room in Rome" filminde tekrar bir araya geldiler. Alba rolü ona hem İspanyol Aktörler Birliği hem de Goya Ödülleri için En İyi Kadın Oyuncu adaylığı kazandırdı. Daha sonra Fred Cavaye"nin "A Bout Portant" filmini çekmek için Fransa'ya döndü. 2010 yılında Pedro Almodovar ona yeni filmi "The Skin I live in" de Antonio Banderas ile birlikte Vera rolünü teklif etti. Bu rol ona 2011 En İyi Kadın Oyuncu Goya'sını (İspanyol Akademi Ödülü) kazandırdı.2012'de Malaga'da her yıl düzenlenen Film festivalinde onursal Málaga Sur Ödülü'nü aldı ve aynı yıl Elena'yı "Pensé que iba haber fiesta" filmini çekmek için Arjantin'e götürdü. 2013 yılında Beatriz Sanchis'in yönettiği "Todos están muertos" filminde Lupe rolünü oynadı. Bu rol ona altı En İyi Kadın Oyuncu adaylığı kazandırdı ve 2015 İspanyol Ödül sezonunda tüm ödüllere aday gösterilen tek aktris oldu. İspanyol SAG En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı.2013 yılında Elena İskoç filmi "Swung"'da da rol aldı. 2014 yılında Şilili yönetmen Matias Bize'nin "La memoria del Agua" filmini çekti ve yakın zamanda Imanol Uribe'nin "Lejos del mar" filmini tamamladı.2015 yılı Elena için Brad Furman'ın "The Infiltrator" filminde Bryan Cranston ve John Leguizamo ile birlikte çalıştığı cameo rolüyle başladı.