Duncan Lamont kariyerine 1940'larda Waterfront (1950) ve Aslan şövalye (1955) filmleriyle başladı, ardından Denizde isyan (1962) için Hollywood'a gitti. İngiltere'ye döndükten sonra Murder at the Gallop (1963) filminde Margaret Rutherford'un karşısında en mutlu rollerinden birini oynadı. Kendisini 'hafif kötülük kapasitesi olan bir ağır' olarak tanımladı; çünkü hiçbir zaman gerçekten kötü bir kötü adam olmadı. Film neredeyse bitmek üzereyken genellikle adaletle mücadele etmek zorunda kalır, bazen kanunun doğru tarafında yer alsa da her zaman ölmüş ya da yenilmiş gibi görünür. Televizyon çalışmaları onu The Life and Legend of Wyatt Earp (1955), Hawaiian Eye (1959) ve The Alaskans (1959) gibi filmlerde rol almak üzere Amerika'ya götürürken, İngiltere'de Z Cars (1962), Danger Man (1960) ve Dixon of Dock Green (1955) gibi filmlerde rol aldı.