Akademi Ödüllü Lee Grant, 31 Ekim 1925'te New York Manhattan'da öğretmen ve model Witia (Haskell) ile eğitimci ve emlakçı Abraham Rosenthal'ın kızı olarak dünyaya geldi. Babası Romanya Yahudisi kökenli, annesi ise Rus Yahudisi bir göçmendi. Lee sahneye ilk kez 4 yaşında New York'taki Metropolitan Operası'nda çıktı ve "L'Orocolo" oyununda kaçırılan prensesi canlandırdı. Liseden mezun olduktan sonra Neighborhood Playhouse School of the Theatre'dan burs kazandı ve burada Sanford Meisner ile oyunculuk çalıştı. Grant, henüz genç bir kızken "Detective Story" adlı oyunda canlandırdığı hırsız rolüyle The Critics' Circle Award'ı kazanarak Broadway'de müthiş bir yetenek olduğunu kanıtladı. Bu rolü Karakolda (1951) adlı film versiyonunda yeniden canlandırdı. Bu performans ona Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nün yanı sıra ilk Akademi Ödülü Adaylığını da kazandırdı. Ancak Lee, beyazperdedeki çıkışının hemen ardından, aktörlerin, yazarların, yönetmenlerin vb. sözde "Komünist" ya da "ilerici" siyasi inançlara sahip olup olmadıklarına bakılmaksızın takibata uğradığı McCarthy dönemi kara listelerinin kurbanı oldu. Ara sıra oynadığı roller dışında 12 yıl boyunca sinema ya da televizyonda çalışmadı. 1965 yılında, Stella Chernak rolüyle Emmy Ödülü kazandığı Peyton Place (1964) dizisiyle oyunculuk kariyerine yeniden başlayan Lee, daha sonra Sosyete kuaförü (1975) ile ilk Akademi Ödülü'nü kazanmış, The Landlord (1970) ve Lanetliler gemisi (1976) ile de Akademi Ödülü adaylıkları elde etmiştir. 1980'den beri yönetmenlik kariyerine yoğunlaşan Lee, Amerikan Film Enstitüsü'ndeki (AFI) Kadın Projesi'nin bir parçası olarak başladı; August Strindberg'in "Stronger, The" adlı eserinden yaptığı uyarlama, AFI için şimdiye kadar yapılmış en iyi 10 filmden biri olarak seçildi. 1987 yılında HBO belgeseli Down and Out in America (1985) ile Akademi Ödülü aldı ve CBS için yönettiği Nobody's Child (1986) ile Yönetmenler Birliği Ödülü'nü aldı. 1983 yılında Congressional Arts Caucus Oyunculuk ve Bağımsız Film Yapımında Üstün Başarı Ödülü'nü aldı. Daha sonra, Women in Film 1989 yılında ilk kez verdiği Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onu onurlandırdı. Hem New York Şehir Konseyi hem de Los Angeles Bölgesi Denetleme Kurulu, filmlerinin aile içi şiddetle mücadeleye yaptığı katkılardan dolayı Bayan Grant'i takdir etmiştir.