Monty Brogan, uyuşturucu aleminin kralı olmuş, fakat çekirge misali uzun süre yakalanmadan yaşamayı başarsa da sonunda yakayı ele vermiştir. 7 yıllık hapishane serüveninin başlamasına tam olarak 24 saat kalmıştır.Özgürlüğünün son gününü yakın arkadaşları ve kız arkadaşıyla geçirmeye karar verir. Saatler ilerledikçe, beklemediği olaylar kozasını Brogan için örmeye başlar.Spike Lee yönetmen koltuğunda oturduğu filmini oldukça ufak bir bütçeyle çekmiş. Buna rağmen Edward Nortan, Philip Seymour Hoffman, Barry Pepper gibi isimlerden oluşan oldukça sıkı bir oyuncu kadrosunu barındırıyor. Yönetmenin 11 Eylül olaylarının hemen arkasından motor dediği film, tüm Amerika’da, özellikle de New York’da yaşanan toplumsal değişimler ve hortlayan ayrılıkçı politikaları hedefine alıyor.

25. Saat

Yönetmenliğini John McTiernan'ın üstlendiği filmde yeni heyacanlar peşindeki dolar milyoneri bir playboyun serüvenleri anlatılıyor. Hayatına yeni heyacanlar katmak isteyen playboy, dünyanın en ünlü Monet tablolarından birini çalar.Tabloyu kimin çaldığını bulmak üzere bir kadın dedektif olaya atanır. Playboyumuz da bu dedektife aşık olur.

İkili Oyun

Laney çekici, zeki bir banliyö karısı ve iki sevimli çocuğun sadık annesidir. Garaj yolunda çocuklarla basketbol oynayan mükemmel bir kocası, tertemiz bir evi ve çocukları bir sonraki aktivitelerine götürmek için parlak bir SUV'si vardır. Ancak, dış görünüşünün altında yatan depresyon ve hayal kırıklığı onu pervasız bir dürtünün gizli dünyasına sürükler. Sadece çok gerçek bir tehlike onu yıkıcılığının acı verici kökleriyle ve sevdikleri üzerindeki yıkıcı etkisiyle yüzleşmeye zorlayacaktır.

Bakıp Gülümserim

Genç bir kadın, Şeytan'ın insan formunda Dünya'da dolaşmasını sağlayacak bir komplodan haberdar olur. Kehaneti yenmek için, inançtan yoksun saygın bir New York suç gazetecisini, aslında komplonun hedefinin kendisi olduğuna ikna etmesi gerekmektedir.