Jet sosyete Avrupa yıldız adayı Ursula Andress, 19 Mart 1936'da İsviçre'nin Berne kantonunda, katı Alman Protestan bir ailenin altı çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Çoğu zaman buz gibi soğuk görünmesine rağmen, kişiliğinde huzursuz bir çizgi kendini erken gösterdi ve İsviçre dışındaki dünyayı keşfetmek için aceleci bir arzusu vardı. (Örneğin, 17 yaşındayken yatılı okuldan kaçtığı için Interpol tarafından takip edildi). Çarpıcı genç kadın Roma'da bir sanat modeli olarak iş buldu ve 1955'te Hollywood'a gelmeden önce üç hızlı İtalyan filminde rol aldı ve profesyonel olarak hiçbir yere varamadı; yükselen yıldız James Dean ile dört aylık bir kaçamak ona iyi bir tanıtım getirdi ama başka bir şey getirmedi. Aynı yıl, henüz 19 yaşındayken, o zamanlar neredeyse hiç İngilizce bilmemesine rağmen Ursula için karısı Pati Behrs'i ve iki çocuğunu terk eden solmakta olan matine idolü John Derek ile tanıştı ve bir ilişki yaşadı. 1957'de Las Vegas'a kaçtılar ve yeni gelin oyunculuk hevesini birkaç yıllığına askıya aldı.1962'de nispeten tanınmayan İsviçreli güzel sete geri döndü ve Ian Fleming'in hayali "James Bond" casusluk romanlarının ilk film versiyonu olan Doktor No'da (1962) Sean Connery'nin karşısında oynadı. Andress'in bikinili Honey Ryder rolü biraz kısaydı ve İsviçre/Alman aksanı o kadar kalındı ki tüm performansının bir seslendirme sanatçısı tarafından seslendirilmesi gerekti. Bununla birlikte, çarpıcı görünüşü ve iç yakan ekran varlığı sinemaseverler üzerinde güçlü bir etki yarattı ve onu hemen dünyanın en çok arzulanan kadınlarından biri ve Rio'da buluşalım (1963) filmindeki Elvis Presley ve 4 Teksaslı (1963) filmindeki Dean Martin gibi dönemin en çok para kazandıran yeteneklerinden bazılarının yanına konacak bir süs olarak yerleştirdi. 1965 yılında, Woody Allen'ın yazdığı, Allen ve Peter Sellers'ın başrollerini paylaştığı, Burt Bacharach'ın müziğini yaptığı, Tom Jones'un seslendirdiği bir jenerik şarkısı ve ekranda bolca yaşanan cinsel sevişmelerle 60'ların ortasındaki pop kültürünü belki de diğerlerinden daha iyi özetleyen Evlenmekten Korkuyorum (1965) filminde başrol oynayan birkaç Avrupalı yıldızdan biriydi.Andress, hem Amerika Birleşik Devletleri'nde hem de Avrupa'da, ünlü balistik sütyenini giydiği Onuncu kurban (1965) ve aristokrat bir Birinci Dünya Savaşı Alman generalinin boğucu, doyumsuz karısı rolünü uygun bir şekilde oynadığı Ölüm emri (1966) de dahil olmak üzere, zamanına göre daha birçok açık saçık filmde rol aldı. James Bond dünyasına hicivli bir giriş yapan Gazino Royal 007'de (1967) de yer aldı ve T&A dolu suç filmi Güzel Kadın, Bol Para'da (1970) parlak bir performans sergiledi. Kırmızı güneş'te (1971) haydutlar tarafından kaçırılan bir fahişe, Napoli Tuzağı'nda (1975) uçlarda yaşayan bir hostes ve Dar kalça'da (1975) huysuz bir milyoneri ölümüne gıdıklamak için tutulan bomba gibi bir hemşire rolleri, kıyafetlerini rüzgara atmak için bolca bahane sağladı. La montagna del dio cannibale'de (1978), bir çift zampara tarafından soyulup turuncu boyaya bulandı. Ardından Beşinci Silahşör'de (1979) Kral 14. Louis'nin (Beau Bridges) sinsi, komplocu metresi Louise de la Valliere'in sofistike rolünü üstlendi.1964'te Derek'ten ayrılan Andress, Çin macerası (1965) filminin Malezya setinde Fransız süperstar Jean-Paul Belmondo'ya aşık olduktan iki yıl sonra boşandı. (Bu arada Ron Ely, John Richardson ve Marcello Mastroianni ona eşlik etti). Belmondo'yla ilişkisi 1972'de bir duvara tosladı ve Son Şans'taki (1973) başrol oyuncusu İtalyan gönülçelen Fabio Testi'ye bağlandı. Bu ilişki yürümeyince Andress flört havuzuna atladı ve aralarında Dennis Hopper, Franco Nero, John DeLorean ve Ryan O'Neal'ın da bulunduğu (ama bunlarla sınırlı olmayan) bir dizi Lotharios'la ara sıra birlikte oldu. 1979'da, Son Emir - Cennetin Kapısı'ndaki (1981) yakışıklı genç rol arkadaşı Harry Hamlin'le (tahmin edilebileceği gibi "Afrodit" rolündeydi) uzun süreli bir aşk yaşamaya başladı. Daha sonra Hindistan'da seyahat ederken, Andress'in karnı giysilerinden dışarı doğru şişmeye başladı ve çok mide bulantısı hissetti. İlk başta şiddetli bir "Delhi Göbeği" vakası gibi görünen bu durumun, 43 yaşında ilk ve tek hamileliği olduğu ortaya çıktı. Hamlin onu bebeği doğurması için cesaretlendirdi ve 19 Mayıs 1980'de uluslararası seks sembolü büyük bir heyecanla Dimitri Hamlin adında bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Oğlunun doğumundan sonra Andress, Dimitri'yi İtalya'da büyüttüğü için artık hafif Avrupa yapımlarına odaklanan kariyerini küçülttü. Bu, eski sevgilisi Nero'nun başrolde oynadığı Meksika alevler içinde (1982) yerine büyük bütçeli bir Mel Brooks filmini geri çevirmek anlamına geliyordu. Şahin Tepesi (1981) adlı pembe dizide ve eleştirmenlerce övülen Peter the Great (1986) adlı mini dizide ara sıra televizyonda yer alması, bir oyuncu olarak görünürlüğünü korumasına yardımcı oldu. Hamlin tarafından 1983'te terk edildikten sonra 1986'da kendisinden otuz yaş küçük Sicilyalı bir öğrenci olan Fausto Fagone ile görüşmeye başladı. Fagone'yle arası bozulunca 1991'de yeni bir erkekle, karate ustası Jeff Speakman'la tanıştı. Bu ilişkinin sona ermesinden bu yana aşk hayatı belgelenmedi. En son 2005 yılında bir filmde çalıştı. Görünüşe bakılırsa oyunculuktan emekli olan Ursula, hayır etkinliklerine katılıyor ve ara sıra yabancı talk show'larda boy gösteriyor. Zamanını İsviçre'deki ailesi, Virginia ve İspanya'daki arkadaşları ile Roma ve Los Angeles'taki mülkleri arasında bölüştürüyor.