Çetin Tekindor, bugün Türkiye'nin en iyi oyuncularından ve en saygın sanatçılarından biri olarak kabul edilmektedir. 1945'te Sivas'ta doğdu. Ankara Devlet Konservatuarı'ndan 1970 yılında mezun oldu ve sahne kariyeri "Murat IV" oyunu ile başladı. Karizmatik oyunculuğu ve kendine özgü sesiyle Türk sinema ve televizyonunun en etkileyici oyuncularından biridir. Başarılı TV dizisi "Karadayı"'da (2012-2015) ünlü şiirleri taklit edilemez okuyuşuyla izleyicilerin kalbini fethetti. Uzun kariyeri boyunca Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı ve Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde sahne ve diksiyon dersleri verdi. Genç oyuncular ona sık sık "Çetin hoca" (öğretmen) diye hitap ederler.Tekindor, 1983 yılında Yücel Çakmak'ın yönettiği "Küçük Ağa" adlı TV dizisinde rol aldıktan sonra ünlendi. 1978 yılında Ankara Sanat Kurumu tarafından Acilari"deki "Genç Werther'oyunundaki çalışmasıyla "en iyi erkek oyuncu"ödülüne layık görüldü. İlk film çalışması, Başar Sabuncu ve Müjde Ar ile birlikte rol aldığı "Kaçamak" (1987) oldu. Yıllar içinde "Dönemeç" (1988), "Önce Canan" (1988), "Son Türbedar" gibi birçok TV dizisinde rol aldı ve başrol oynadı;Son Türbedar" (1996), "Kerem" (1999), "Yılan Hikayesi" (1999), "Tutku Çemberi" (2000), "Üzgünüm Leyla" (2002), "Çaylak" (2003), "Bir İstanbul Masalı" (2003), "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir" (2004), "Ödünç Hayat" (2005), "Kabuslar Evi-Hayal-i Cihan" (2006): Cihan'ın Rüyası) (2006), "Asi" (2007), "Bir Çocuk Sevdim" (2011), "Karadayı" (2012), "İçerde" (2016) gibi filmlerde ve "Yavrularım" (1984), "Kaçamak" (1987), "Karsilasma" (Karşılaşma) (2002), "Babam ve Oğlum" (2005), "İlk Aşk" (2006), "Ulak" (Haberci) (2007), "Av Mevsimi" (2010), "Dedemin İnsanları" (2011), "Babam" (2017). Tekindor 1987 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ankara Sanat Kurumu tarafından "en iyi erkek oyuncu" ödülüne layık görüldü. Ayrıca 1999 yılında Ankara Sanat Kurumu tarafından "en iyi erkek oyuncu" ödülüne layık görüldü. 80'li yıllarda bir gazetecinin hiç söylemediği şeyleri yazması üzerine zor durumda kaldığı için röportaj vermeyi bıraktı ve o zamandan beri röportaj vermiyor. 90'lı yıllarda sinema ve televizyon oyunculuğundan neredeyse uzak durdu. Ankara'da kalarak sahne çalışmalarına, öğretmenlik ve seslendirme çalışmalarına devam etti. Sahne, televizyon ve sinema oyunculuğunun yanı sıra, ikonik sesi ve o zamana kadar kamera önündeki çalışmalarından daha fazla olan seslendirme çalışmalarıyla da çok ünlüdür. Bu durum, bir gazetecinin bir makalesinde şunları yazmasıyla değişti: "Hangi filmi ya da diziyi izlesek hep Çetin Tekindor'un sesi vardır. Sanırım tatile gidecek ve bizi biraz yalnız bırakacak kadar para kazandı". Tekindor bunu kendisine verilmiş en büyük hediye olarak görüyor, çünkü kariyerinde bir dönüş yapmanın zamanının geldiğini fark etmesini sağladı. Ezber bozan bu dönüş ona birçok ödül ve Türk sinema ve televizyon dünyasının en iyi performanslarından bazılarını getirdi. 2003 yılında, "Karsilasma" (Karşılaşma) filmindeki Mahmut rolüyle Ankara Film Festivali'nde "en iyi erkek oyuncu" ve Sadri Alisik Ödülleri'nde "en iyi yardımcı erkek oyuncu" ödüllerini aldı. Tekindor 2005 yılında Çağan Irmak'ın Babam ve Oğlum'filminde rol aldı ve hem 13. ÇASOD Ödülleri hem de 27. SİYAD Türk Film Ödülleri'nde en iyi erkek oyuncu'ödülünü aldı. Filmin sonlarına doğru sokak ortasında yaptığı ve tek planda çekilen monolog, Türk sinema tarihinin en güçlü, yürek burkan ve unutulmaz sahnelerinden/performanslarından biri olarak kabul ediliyor. 2008 yılında yönetmen Çağan Irmak ile tekrar çalıştığı "Ulak" (Haberci) filmi ona 2008 İsmail Dümbüllü Ödülleri'nde "en iyi erkek sinema oyuncusu" ödülünü getirdi. 2009 yılında TÜRSAK tarafından "en iyi erkek oyuncu" ödülüne layık görüldü. Başarılı kariyerine ve tanınırlığına rağmen her zaman düşük bir profil çiziyor ve ünlü davranışları yok. Spot ışıklarından uzak duruyor ve kendini tanıtıcı her türlü eylemden kaçınarak sadece işine odaklanıyor.