Starr, iki Trinidadlı'nın ortanca çocuğu ve tek kızı olarak büyüdüğü Scarborough, Ontario'dan geliyor. Yaratıcılığın her zaman teşvik edilmesi gerektiğine inanan Starr, 3 yaşında baleye kaydoldu. 4 yaşındayken annesi Baton Twirling adında bir spor keşfetti ve Starr caz, modern ve Afro-Karayipler de dahil olmak üzere diğer dans formlarına devam etse de gerçek tutkusunu burada buldu. Starr, Cardinal Carter Academy for the Performing Arts'ın dans bölümünün ilk öğrencileri arasındaydı. Dans programı, yöneticilerin iki temel dans formu olduğuna inandıkları bale ve modern dans üzerine yoğunlaşmıştı. Bu durum Starr'ın rekabetçi bir Baton twirler olarak başarılı olmasına yardımcı oldu. Azınlıklarıyla tanınmayan bir spor dalında mükemmelleşen Starr, kariyerinin zirvesinde Dünya Şampiyonu olma başarısını gösterdi. Ne yazık ki, antrenörü onu akademisyenlik ile çok zor ve zaman alan jimnastik sporu arasında seçim yapmaya zorlayınca Starr çok sevdiği sporu bırakmak zorunda kaldı. Toronto Üniversitesi'ne kabul edildikten sonra Starr'ın doğru seçimi yaptığı düşünülüyordu. Bir gün Avukat olacağına inanan Starr, Liberal Sanatlar bölümüne kaydoldu ve seçmeli derslerden biri de Drama'ydı. Dönemin sonunda öğretmeni ona, sanat alanında kariyer yapmazsa yeteneklerini boşa harcamış olacağını söyledi. Öğretmen daha sonra Ontario'daki tüm Ortaöğretim Sonrası Müzik Tiyatrosu kurumlarını arayarak önümüzdeki yıl için hala başvuru kabul edip etmediklerini ve/veya seçmeler düzenleyip düzenlemediklerini sordu. Hala boş olan tek okul, Kanada'nın en iyi Müzikal Tiyatro okulu olarak bilinen Sheridan Koleji'ydi. Starr'ın bugüne kadar hayatının en kapsamlı seçmelerine hazırlanmak için iki haftası vardı. Seçmeler, Starr'ın tek bir ders aldığı dans, dramatik sanatlar, Starr'ın hiç deneyimi olmadığı Müzik Teorisi ve Starr'ın hiç deneyimi olmadığı Vokal eğitimini içeriyordu. Bu uzun günün sonunda Starr'a kabul edildiği bildirildi. 3 yıllık yoğun bir programın sonunda Starr bir kez daha başarılı oldu ve daha mezun olmadan işe alındı. Son kredisini Disney Cruise Line'da sahne alarak elde etti ve böylece profesyonel bir şovmen olarak yolculuğu başladı. Starr'ı Ontario Health Care veya Vince Carter ile Nike Sports reklamlarında, 4Square adlı çocuk programında 4Tones'tan biri olarak veya Making It Big - Triple Threat adlı televizyon programının galibi olarak, efsanevi Julie Andrews ile birlikte Cheetah Girls ve Eloise at Christmas gibi TV Filmlerinde veya Honey (Jessica Alba), Talk To Me (Don Cheadle) ve son olarak John Travolta, Michelle Pfeiffer ve Queen Latifah ile birlikte Hairspray gibi Uzun Metrajlı Filmlerde görmüş olabilirsiniz.Hairspray'den bahsetmişken, Marc Shaiman ve Scott Whitman tarafından yazılan, Jack O'Brien tarafından yönetilen ve Jerry Mitchell tarafından koreografisi yapılan orijinal Broadway/Kanada yapımında da yer aldı. Bu da bizi onun geniş sahne çalışmalarına getiriyor. A Chorus Line, Little Shop of Horrors gibi müzikallerde ve The Adventures of a Black Girl In Search of God (Djanet Sears tarafından yazılmış ve yönetilmiştir) gibi orijinal Kanada oyunlarında sahne almıştır. Caz/Blues şarkıcısı Alberta Hunter'ın hayatını anlatan Marion J Caffey'nin iki kişilik gösterisi Cookin At the Cookery'de Starr, genç Alberta, 80 yaşında Yahudi bir adam ve Louis Armstrong'un da aralarında bulunduğu on iki karakteri canlandırıyor ve Tony ödüllü Gretha Boston'a eşlik ediyor. 30. Yıldönümünde Aint Misbehavin'in ABD Ulusal Turnesini Ruben Studdard (American Idol) ile birlikte tamamlayan Starr, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nin dört bir yanında çalıştı. Tony adayı Doug Eskew ve Kanadalı yıldız Jackie Richardson ile birlikte Toronto'da çığır açan bu gösteride ilk kez rol alan Starr, Sahne, Büyük ve Küçük Ekran olmak üzere tüm mecraları kapsayan üretken bir kariyerle kutsanmaya devam ediyor. Sıkı çalışması ve kararlılığı ona Jamal Sims (koreograf Step Up 2) gibi isimler tarafından "The Professional" lakabını kazandırdı ve yine de bu işte tüm kalbiyle verme isteğiyle çocuksu kalmaya devam ediyor. Bu güç gösterisinin profesyonel bir şovmen olmak için yola çıkmadığına inanmak zor.