Her ikisi de doktor olan Danimarkalı bir anne ve Batı Afrikalı bir babanın çocuğu olarak Kopenhag, Danimarka'da dünyaya geldi. Kariyeri 1,5 yaşında Femina adlı Danimarka moda dergisinde modellik yaparak başladı ve 2 yaşından önce 3 kez kapak oldu. 6 yaşına geldiğinde İsviçre'nin Interlaken kenti yakınlarında bir okula yerleştirildi ve burada hızla ikinci bir dil olan İsviçre dilini öğrendi ve BBC izleyerek üçüncü bir dil olan İngilizceyi öğrendi.10 yaşına geldiğinde kendini Alaska'da Point Barrow'da Eskimoların arasında yaşarken buldu ve 70 derece soğukta okula devam ederken yavaş ama emin adımlarla onların ana dili olan Inupiaq'ı öğrendi.19 yaşında mezun olduktan sonra yüksek maaşlı işini bıraktı ve modellik ve müzik kariyerini tamamen sürdürmek için Santa Cruz, Kaliforniya'ya tek yön bilet aldı - çünkü Hawai'de tatildeyken bir adamın tişörtünde görmüştü -. Los Angeles'taki ilk büyük çıkışını Arsenio Hall'un 90'lı yıllardaki programının bir bölümünde oynamasını istemesiyle yaptı. Daha sonra Arsenio tarafından bir başka küçük bölümde ve üçüncü bir bölümde başrol oynaması istendi. Daha sonra "In Living Color", "The Fresh Prince of BelAir", "Martin", "Jamie Foxx Show" ve diğer birçok TV şovunda yer aldı. Yaptığı cameolar Yönetmen Eric Meza'nın dikkatini çekti ve onu "House Party 3" filminin açılış sahnesinde bir rahibe olarak oynattı. O andan itibaren bu egzotik görünümlü Danimarkalı sansasyon kısa sürede Hollywood'u vurdu ve bulaşıcı kabarcıklı kişiliği ve kendini adamış iş ahlakı nedeniyle filmden filme yer almaya başladı.