Sırt çantalarıyla Avustralya’yı dolaşan Hanna ve Liv, paraları bitince taşrada bulunan bir bar olan The Royal Hotel’de işe girer. Bar her gün onlarca erkekle dolup taşmaktadır. Barın sürekli sarhoş olan sahibi, konukları çizgiyi aşıp ileri gittiğinde onları uzaklaştırmaktadır. Liv bu durumu görmezden gelmeye çalışırken Hanna oldukça endişelidir. Çok geçmeden iki arkadaş kendilerini hızla kontrollerinden çıkan sinir bozucu bir durumun içinde bulurlar.

The Royal Hotel

Küçük bir kıyı kasabasının sakinleri, sıradan yaşamlarını sarsan olağanüstü anları yaşarken, tereddüt ve pişmanlık hissediyor, bazı ilişkiler ister istemez değişiyor, kararlardan vazgeçiliyor, bazı yaşamlar sonsuza dek yön değiştiriyor...

Dönüş

Avustralya'nın en kötü şöhretli mahkûmu Alexander Pearce'ın ve onun güzel ama acımasız Tazmanya vahşi doğasına yaptığı kötü şöhretli yolculuğun gerçek hikâyesi. Anavatanlarından sürgün edilen hükümlüler için geri dönüşü olmayan bir nokta olan Van Diemen's Land, dünyanın sonunda korkulan ve dehşete düşülen bir cezaevi yerleşimiydi.