Sara Niemietz sonik bir hikaye anlatıcısı. Bir bavul ve bir gitarla müziğini 40 ülkeye taşıdı. Sosyal medyada videoları otuz milyondan fazla izlendi ve son derece etkileşimli bir yaklaşımla birbirine sıkı sıkıya bağlı bir dinleyici topluluğu yarattı. Şimdi, bu deneyimden yola çıkarak şimdiye kadarki en kişisel albümünü yaratıyor.Pandemi dünyayı beklemeye aldığında, Sara doğaçlama yapmayı öğrendi. Twentytwenty" albümü karantinanın en yoğun olduğu dönemde yayınlandı ve Billboard Albümler listesine girdi. İptal edilen konser tarihleri ve yeni keşfedilen boş zamanla Sara kendini yeni müzik ve videolar yaratmaya verdi. Kaderin cilvesine bakın ki Sara'nın son konseri Tony ödüllü Jason Robert Brown ile olmuştu ve burada müzisyen Linda Taylor (Whose Line is It Anyway) ile tanıştı. İkili uzaktan işbirliği yapmaya ve Sara'nın en yeni albümü Superman'i yaratmaya başladı."Ulaşmayı seviyorum. İster dil, ister teknoloji, ister edebiyat olsun, her zaman damak zevkimi genişletmeye ve yaratabileceklerimin sınırlarını esnetmeye çalışıyorum. Son birkaç yıldır turneler ortadan kalktı ve bana bolca zaman kaldı... o zaman bu albümü hayata geçirdi," diye düşünüyor Niemietz.Broadway'de rol almaktan (Carol Burnett's Hollywood Arms), vokal seansları için ilk çağrı olmaya (Disney, Queen Sugar, Under the Dome, The Exorcism of Emily Rose) ve Postmodern Jukebox ile turneye çıkmaya kadar Sara Niemietz sayısız saatini müzikle iç içe geçirdi. Scary Pockets, W.G. Snuffy Walden ve B.J. Thomas ile yaptığı işbirlikleri, sürekli genişleyen bir katalogda sayısız single ve albümle sonuçlandı. Grand Ole Opry'de, Radio City Music Hall'da, The Ellen [DeGeneres] Show'da ve MTV UK'de yer aldı.Blues tınılı baladlardan indie rock'a, şimdi tüm müzikal geçmişini Superman'de birleştiriyor. Vibe ve virtüözite dolu on dört parçadan oluşan bu yeni albüme kapsamlı bir turne ve daha önce eğitimini aldığı Çince söylenen alternatif single'lar eşlik edecek.