Marie Paquim sanatla iç içe bir aile geleneğinin içinde doğdu. Babası profesyonel bir dansçı, annesi Lisette (kendisi de Francois Trufaut tarafından keşfedilmiştir) ise Avrupa çapında turnelere çıkan ünlü bir Portekizli Fado şarkıcısıydı. Paris'te doğan Marie, büyüme dönemini Fransa ve Portekiz arasında paylaştırdı ve hızla diğer dilleri de öğrenerek Fransızca, Portekizce, İspanyolca ve son olarak İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşur hale geldi. Efsanevi Fransız pop şarkıcısı Sylvie Vartan tarafından keşfedilen Marie, Johnson's Shampoo reklamında bebek oyuncu olarak ilk çıkışını yaparak sanata daldı ve oradan çok yönlü bir dansçı (flamenko dahil) ve ardından Gerard Depardieu gibi efsanelerle birlikte hareket eden bir sinema oyuncusu oldu ve ardından Catherine Deneuve ve John Malkovich ile birlikte "The Convent" (o zamanlar Portekiz yapımında "Leonor Silveira" profesyonel adıyla yer aldı). Film Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazandı. Eğitime önem veren geleneksel bir aileden geldiği için, gelişmekte olan sinema kariyerine, Paris Sorbonne Üniversitesi'nde klasik Latince ve Yunanca üzerine yüksek lisansını tamamlayana kadar ara verdi ve ardından Avrupa'nın en eski ve prestijli üniversitelerinden biri olan Portekiz Coimbra Üniversitesi'nde Klasik Tiyatro alanında (Moliere ve Comedia Del Arte üzerine özel çalışmalarla) doktorasını tamamladı. Yeteneklerini Amerika'ya taşıyan Marie daha da fazlasını öğrenmek istedi ve Tom Cruise'un Vanilla Sky" filminin prodüksiyonunda çalıştı. Bir gün sette onu görevlerini yaparken izleyen yönetmen Cameron Crowe ona "Sen kameranın önüne aitsin, arkasına değil" dedi ve Amerika'da SAG kartını alabilmesi için hemen bir sahne doğaçladı. Marie daha sonra Tom Robbins'in prestijli tiyatro topluluğu "The Actor's Gang"'a, Robbins'in isteği üzerine dört dilde (Fransızca, Portekizce, İspanyolca ve İngilizce) bir monolog sergileyerek kabul edildi. Bu eşsiz yeteneklerini kullanan Marie, yakın zamanda Orta Çağ'dan Latince konuşmak zorunda kaldığı "Caravaggio and My Mother the Pope" adlı bağımsız filmde başrol oynadı. Ve televizyonun popüler dizisi "Revenge"'in 2015'teki son bölümünde, yangından kaçmaya çalışan bir mahkûmu canlandırarak dramatik bir çıkış yaptı. Her şeyi yapmak isteyen biri olarak Marie, 2009 yılında kendi yapım şirketi Utopia Lumiere Films'i kurdu. Şirketin şu anki projesi olan ve gerçek bir hikayeye dayanan aksiyon gerilim draması "Land of the Free, Except for Me"'nin ana yazarı, başrol oyuncusu ve yaratıcı yapımcısıdır. Projesi daha şimdiden basında büyük ilgi gördü ve kendisine CNN'de "Sin Limites" programında özel bir röportaj kazandırdı, ayrıca çekimler henüz bir gün bile başlamadan ABD ve Dünya çapında dağıtımı yapıldı.