Ünlü radyo Dj’i Adrian Cronauer, askeri radyoda Dj’lik yapması için Saigon’a getirilir. Sabahın erken saatlerinde yayın yapan Cronauer, “Günaydın Vietnam” sözleriyle açtığı programını dinleyen askerlere eğlenceli dakikalar yaşatır. O güne kadar son derece sıkıcı yayın yapan radyo, Adrian’ın mizah anlayışı ve hippi tavırlarıyla kökünden değişir. Bu yeni durumdan oldukça memnun olan askerler, savaşla ilgili herhangi bir kötü haberin yayınlanmadığı bu programda, Adrian’ın sayesinde uzun zamandır sahip olmadıkları mutluluk ve morali bulurlar. Savaşın acımasızlığını göstermeden, bir radyo yayını sayesinde askerlerin nasıl iyimser bir şekilde etkilenebileceklerini gösteren Günaydın Vietnam, savaşa dair son derece eğlenceli bir yapım. Adeta bu rol için yaratılmış gibi duran Robin Williams, buradaki rolüyle de Oscar’a aday olmuştu.

Günaydın Vietnam

Lily, yirmili yaşlarında hevesli bir yazardır ve aynı zamanda hayallerinin erkeği olan yakışıklı böcekbilimci Jonathan'ın düğün davetini alır. Tek sorun, kendisinin San Francisco'da, düğünün ise Los Angeles'ta olmasıdır. Lily bu nedenle, Los Angeles gece kulübü sahnesini çok iyi bilen, pişmanlık duymayan bir parti kızı olan arkadaşı Frances'in yardımını almak zorunda kalır. Çok önemli düğün davetiyesini yanlışlıkla kaybettiklerinde planları tamamen raydan çıkar. Bu olay Jonathan'la kıl payı kaçırdıkları bir geceyi başlatır ve Lily ile Frances'i Hollywood'un yeraltı kalabalığıyla sıra dışı karşılaşmalar yaşamaya iter. Düğün davetiyesini bulmak için kulüpten kulübe, partiden partiye ve erkekten erkeğe dolaşırlar.