Heather McPhaul, Batı Teksas'ın kum fırtınaları arasında dünyaya geldi. En eski anılarından biri, akşam haberlerini izlerken babasının kucağında oturmaktı; Vietnam Savaşı'nın görüntüleri dünyanın uzun ömürlülüğünü sorgulamasına neden oldu, bu yüzden televizyona el koyabildiğinde Bewitched, The Brady Bunch ve Laverne & Shirley'deki mizahi arkadaşlarıyla moralini yükseltti. Film müzikalleri de içeride ve dışarıda yaşanan çılgınlıklardan kurtulmasına yardımcı oldu. The Sound of Music ve Grease, zaman zaman onu boğmakla tehdit eden Obsesif-Kompulsif Bozukluktan geçici olarak uzaklaşmasını sağladı. Okula gitmediği ya da sendikasyon dizilerini izlemediği zamanlarda, aile çiftliğine ve çiftliğe yardım etmek zorunda kalıyordu. Yazın, o ve kız kardeşi pamuk toplar (bir keresinde bir randevusu ona "Sen bir Hoer'dın," demişti) ve sonbaharda aynı pamuğu toplarlardı. Heather o zamanlar bu tür işlerden nefret ederdi; bugün ise minnettar. Aslında Batı Teksas'taki köklerine dair özlediği çok şey var - insanlar (tuhaflıkları ve komiklikleri), basit zevkler (annesinin deyimiyle Teksas fırtınası ya da "gök gürültüsü patlaması") ve elbette yemekler ("gerçek" Kızarmış Tavuk Biftek, isteyen? Ağzınızda eriyen-lezzetli). Lisedeyken Heather, yirmi kişilik kırsal sınıfı için hangi sanat dallarının mevcut olduğuna rastladı: yıllık tek perdelik oyun ve nesir okuma yarışmaları. Bu müfredat dışı yarışmaları sağladığı için Teksas'taki Üniversite Okullar Arası Ligi'ne teşekkür ediyor. Üç yıl üst üste eyalet düzeyinde yarıştıktan sonra Heather, performans böceğinin kancalarını derine batırdığını fark etti. Ve bir aktris doğdu.