Daphne du Maurier'un 1938 tarihinde yayımlanan romanından uyarlanan filmde, genç ve saf bir kadın, Maxim de Winter isimli zengin, bir o kadar da yakışıklı bir dulla evlenir ve eşinin rüzgarlı bir İngiliz sahilindeki heybetli aile malikânesi Manderley’e taşınır. Başlarda her şey yolunda gibi görünse de bir süre sonra kendisini Manderley'in uğursuz hizmetçisi Bayan Danvers tarafından unutulmaz mirası canlı tutulan Maxim'in ilk karısı, zarif ve kibar Rebecca'nın gölgesiyle savaşırken bulur.

Rebecca

Brian, Galler'de bir vadide tek başına yaşayan ve nadiren işe yarayan tuhaf mekanizmalar icat eden ilginç bir adamdır. Toplumdan tamamen izole yaşayan Brian'ın aklına yalnızlığını sonlandıracak bir fikir gelir ve yapay zekalı bir robot olan Charles'ı icat eder.

Brian ve Charles

Deniz bilimci kocası Rory'nin kaybolmasından üç ay sonra sanatçı Mara, cesedini arama çalışmalarının durdurulduğunu öğrenince perişan olur. Kıyıdan uzak evlerinde tek başına, Rory'nin anılarıyla dolup taşmaktadır. Ancak eski ev su sızdırmaktadır ve Rory'nin hayaleti her yerdedir. Mara, Rory'ye ne olduğunu ortaya çıkarmaya kararlıdır ancak evine son derece yakın bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun farkında değildir.

Ocean Deep

Prestijli York Cadılar Topluluğu'na kabul edilen Amber Gray ve yeni arkadaşları, farkında olmadan Gray soyunu yok etmeye kararlı kadim bir kötülüğü uyandırırlar. Cadı avı başladığında, kadınlar geceyi atlatamayacaklarını fark ederler.