Maris Ventura, New York'un 1. sınıf otellerinden Manhattan Otel'de hizmetçi olarak çalışmaktadır. Bir gün, Christopher Marshall adında varlıklı bir politikacıyla tanışır. Marshall, Ventura'yı otelin müşterilerinden biri sanmıştır. Aralarındaki yakınlaşmaya rağmen, gerçek ortaya çıkınca ayrı dünyaların insanı olduklarını farkederler...

Aşk Masalı

Ray Pluto'nun pek çok sorunu vardır. Magazin gazetelerinde "ezik polis" olarak hicvedilmektedir. Ortağı ona şüpheyle yaklaşmaya başlamıştır. Koridorun karşısındaki bir çift senarist yardım için onu rahatsız edip durmaktadır. Oturduğu apartmanın yöneticisi, kendi asi kızı tarafından tutulan serseriler tarafından bıçaklanır. Üstüne üstlük, cinsel açıdan agresif bir masör Ray'in felaketi olabilir.

Double Whammy

T, çoğu arkadaşı gibi, şehirdeki eski bir binanın üzerine inşa edilmiş, kendi yaptığı bir 'evde' yaşıyor. Tek tutkuları 'dövüş'. Dövüş, yarışmacıların birbirlerini arenanın dışına itmeye çalıştıkları, ancak birbirlerine dokunmalarına izin verilmeyen bir dans/sokak dövüşüdür. Uyuşturucu satıcıları mahalleye taşınıp T'nin en yakın arkadaşını öldürünce, T mahalledeki uyuşturucu varlığını ortadan kaldırmak için bir göreve atılır. Ancak arkadaşları, T'nin arkadaşının onlara karşı geldiğinde başına gelenleri bildiklerinden yardım etmekte isteksizdirler.

Çatılarda

Atlantic City kumarhanelerinin baş döndürücü dünyasında geçen bu akıllara durgunluk veren, rol değiştiren komedi cinayet gizeminde "sihrin kötü çocukları" sınırı aşıyor. Penn bir televizyon röportajında eğlenceli bir eşek şakası fikrinden bahsediyor: "Keşke biri beni öldürmeye çalışsaydı. Bu hayatıma odaklanmamı sağlardı, heyecan verirdi. James Bond gibi olurdum." Yirmi milyon insan onu dinler. Biri asla unutamayacağı bir espri yapmaya karar verir. Sapık'ın komedi olduğunu düşünenler tarafından yapılan Penn & Teller Öldürüldü'de (filmi de onlar yazdı) Caitlin Clarke femme fatale, David Patrick Kelly ise yeni bir misyonu olan Edgar Allan Poe-vari bir kaçık rolünde. Bonnie and Clyde, Alice's Restaurant ve Little Big Man gibi hip başyapıtlarıyla tanınan Arthur Penn, inişli çıkışlı bir tempo ve yıkıcı bir zekayla yönetiyor.