Bir sabah ailesiyle yolculuğa çıkan Mia'nın hayatı bir anda altüst olur. kendini, kaza geçirdikleri arabanın enkazından yaralı bedeninin çıkarılışını izlerken bulan genç kız, parçaları yavaş yavaş birleştirince neler kaybettiğinin ve geride bıraktıklarının farkına varacaktır. Hayat ve ölüm, mutlu bir geçmiş ve bilinmezliklerle dolu bir gelecek arasındaki ince çizgide yürüyen Mia, bir günde hayatının en önemli seçimini yapmak zorunda kalacaktır.

Eğer Yaşarsam

Artie safkan bir karavan çöpüdür. Hiç hırsı yoktur, okulda herkesin en sevdiği yumruktur ve bekaretinin yükünü sessizlik içinde taşır. Ve sonra April eyalet dışına taşınır. April onun anaokulundan beri en iyi arkadaşı, desteği ve hayatının aşkıdır. Üç yıl sonra Artie nihayet yola çıkma cesaretini bulur ve April'ı görmeye gidip ona karşı neler hissettiğini anlatır. Bir araba kazasından sonra Artie zombi kıyametinin ortasında uyanır. Ama bu sefer saklanmayacaktır. Artie'nin April'a olan aşkı ona kanatlar vermese de sevdiği kıza doğru bir parça kesmek, biçmek, yumruklamak ve tekmelemek için ona cesaret verir. Zaman çok önemlidir, çünkü elindeki o ısırık, bir Fransız öpücüğü ile April'ın beyninden bir ısırık arasındaki farkı yaratacaktır.