Kanada'nın Quebec eyaletinde küçük bir kasabada geçen Aç Gezenler, bizi salgın sonrası bir dünyaya götürüyor. Nedenini bilmediğimiz bir virüs salgını sonrası kasabada yaşayanlar artık eskisi gibi değildir. Bedenleri bir anda bozulmuş, sevdiklerine saldırmaktadırlar. Salgından kurtulmuş bir avuç insan ormana çekilmiş, kendilerine benzer olanları aramaktadır.

Aç Gezenler

Manuel Jordan, bir soygun girişimi sırasında bir genci öldürdüğü için 23 yıl hapis yattıktan sonra serbest kalan bir adamdır. Yaklaşık yirmi yıl boyunca hücresindeki bir gazete kupüründe kurbanının yüzüne baktıktan sonra, şartlı tahliye edilen bu yeni adam kefaretini ödemek ister. Ancak kefaret, gizemli bir papaz ve iki muhtaç kadın şeklinde onu bulur.

Levity

Jean-Marc, kötü zamanlarda yaşayan, niteliksiz bir adamdır. Karısı ve çocukları onu görmezden gelmektedir; Montreal'de orta düzey bir devlet memurudur ve işini umursamadan yapmaktadır. Cinsel fetihle ilgili aktif bir hayal gücü vardır, ancak tek gerçek duyguları, sağlığı bozulmakta olan yaşlı annesini ziyaret ettiğinde ortaya çıkar. Karısı aniden Toronto'ya çalışmaya gittiğinde, Jean-Marc kızlarıyla, sosyal hayatıyla ve işiyle ilgili işleri yeniden düzenlemeye koyulur. En iyi ihtimalle bir saçmalık olan bu dünyada, bir şansı var mıdır?

Karanlığın gölgesinde

Simon Aubert tüm hayatını yalanlar üzerine kurmuştur. Bir havacılık şirketinde yönetici olan Simon, her konuda yalan söyler... Simon'ın kendine hizmet eden yalanları o kadar çoktur ki, evren (görünüşe göre bir avuç Budist rahip tarafından yönetilmektedir) ona bir ders vererek bir yanlışı düzeltmeye karar verir ve Simon'ın ikiz kardeşi Phil'in çalıştığı küçük kasaba fabrikasının kapanmasını önlemek için kesinlikle etkilemesi gereken bir Rus işadamıyla şirketinin kritik toplantısının arifesinde tüm yalanları gerçeğe dönüştürür.