Hikayede günümüz Lizbon’unda yaşayan düşüncesizce davranan huysuz bir kadın olan Aurora’ya odaklanılıyor. Aurora hastaneye kaldırılınca, komşusu Pilar’a Gian Luca isimli bir adamı durumundan haberdar etmesini söylüyor. Pilar’ın arkadaşının dileğini gerçekleştirmek için çıktığı macera bizi elli yıl öncesine Afrika’ya götürüyor. Orada Aurora’yı tekrar görüyoruz. Bu kez Aurora zengin ve genç bir çiftçinin güzeller güzeli karısı. Ancak Aurora burada kocasının en yakın arkadaşı Gian Luca ile yasak bir ilişki yaşamakta. Duygulu, şairane hikayeleri yaşlı Gian Luca’nın sesinden aktarılıyor…

Tabu

Şehrazat, ıssızlığın insanları nasıl istila ettiğini anlatır: "Bana ulaştı, ey kutlu Kral, bir Yargıç hükmünü vermek yerine ağlayacak. Kaçak bir katil kırk gün boyunca ülkede dolaşacak ve fahişeleri ve keklikleri hayal ederken Muhafızlardan kaçmak için kendini ışınlayacak. Yaralı bir inek, söylemesi gerekeni söylerken bin yıllık bir zeytin ağacını anımsayacak ve bu da kulağa hüzünlü gelecektir!