Billy Lynn, Irak'ta savaşan bir Amerikan askeridir. Birliğiyle birlikte girdiği oldukça şiddetli bir çatışmanın ardından sağ kalan 7 arkadaşıyla birlikte ülkesine döner ve savaş kahramanı gibi karşılanır. Amerikan hükumeti tarafından ülkedeki ordu desteğini artırmak için ülke çapında bir tura çıkarılır. Turun bir parçası olarak Amerikan futbolu takımı Dallas Cowboys'un bir maçının devre arasında Destiny's Child konserinde sahneye çıkacaklardır. Bu esnada Lynn, hem insanların ona bakışını, hem de geçmişini ve Irak'ta yaşadıklarını hatırlamaya başlar.

Bana Kahraman Olduğum Söylendi

Bundan sonra ne yapacağından emin olamayan 23 yaşındaki Marnie, üniversiteden sonraki hayatına yön vermek için elinden geleni yapar. Hâlâ yarın yokmuş gibi parti yapan Marnie, sefil geçici işi için kendini yataktan sürükleyerek çıkarır ve ilgilenmiyor gibi görünen en iyi arkadaşı Alex'in peşinden giderek zamanını boşa harcayıp harcamadığına karar veremez.

Funny Ha Ha

Soruşturma Bürosu'nda saha ajanı olarak çalışan William Flynn, aralarında New Yorklu milyoner John D. Rockefeller'ın da bulunduğu Amerika'nın en güçlü politikacılarını ve ticaret liderlerini hedef alan bir bomba tehdidini araştırmak üzere gönderildiğinde, 1919 yazında New York'ta Birleşik Devletler hükümetini devirmeye yönelik bir komplo ortaya çıkar. Flynn'in soruşturması, onu ülke içinde büyüyen terörizmin yeraltı dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarır ve rekabetçi bir şiddet ve cinayet kültürüyle tanıştırır. Açgözlülük, güç ve politika hikâyenin merkezindedir ve Flynn kötüleri sadece hoşnutsuz olanlardan ayırmak zorundadır. Yol boyunca, terörizmin birçok yüzü olduğunu ve suçluluğun ya da masumiyetin belirlenmesinin genellikle toplumun her seviyesindeki bireyleri daraltan korku psikolojisinde yattığını keşfeder.  Sedona Uluslararası Film Festivali.