Zor seçimler, zor kararlar, iç içe geçmiş hayatlar ve çocukları ile kalpleri arasında kalan ebeveynler hakkında bir hikaye. Gülseren fakir bir aileden gelmektedir, Cihan'ın eşi Dilara ise zengindir. İkisi de 15 yıl önce aynı gün aynı hastanede doğum yapmıştır ancak kaderlerini değiştirecek bir hata yapılmıştır. Benzer soyadlarına sahip olan bebekler, dalgın bir hemşire tarafından karıştırılmış ve kimse bunu fark etmemiştir. Çocuklarla ilgili gerçekler ortaya çıktıkça, tamamen farklı yaşam tarzları ve ekonomik durumları nedeniyle iki aile arasında temel sorunlar ortaya çıkar. Ancak bu olaylar Cihan ve Gülseren'i birbirine daha da yakınlaştırır. Birbirlerine karşı kaçamadıkları ya da görmezden gelemedikleri açıklanamaz duygular beslemektedirler.

Paramparça

<p>Siyah Kalp&#39;in 1. B&ouml;l&uuml;m&uuml;nde; Sumru, yıllar &ouml;nce doğurduğu ikizlerini geride bırakarak Kapadokya&rsquo;nın en varlıklı insanlarından Samet Şansalan&rsquo;la yeni bir hayat ve aile kurmuştur. Yıllar boyunca annelerinin kimliğinden habersiz b&uuml;y&uuml;yen Nuh ve Melek ise en acı g&uuml;nlerinde bu ger&ccedil;ekle y&uuml;z y&uuml;ze kalırlar. Yılların &ouml;fkesiyle birlikte yaşadıkları yerden ayrılıp her şeyi geride bırakarak Kapadokya&rsquo;ya gelirler.Samet Şansalan&rsquo;ın ilk evliliğinden olan b&uuml;y&uuml;k oğlu Cihan ailesini ziyarete gelir. Bunun kısa s&uuml;reli bir ziyaret olacağını d&uuml;ş&uuml;nse de kendisini, babasının ve halası Hikmet&rsquo;in planlarının ortasında bulur. Hikmet&rsquo;in kızı Sevilay&rsquo;sa bu planda kendisine d&uuml;şen rolden hi&ccedil; hoşlanmamıştır. Cihan&rsquo;ın Kapadokya&rsquo;da kalma ihtimali onu kıskanan &uuml;vey kardeşi Esat dahil pek &ccedil;ok kişinin canını sıkar.Anneleriyle y&uuml;zleşmeye gelen Nuh ve Melek&rsquo;in yolları beklenmedik bir şekilde Cihan ve Sevilay ile kesişir. Fakat ikizler asıl s&uuml;rprizi anneleri Sumru ile y&uuml;zleştikleri an yaşayacaklardır.</p>


Siyah Kalp

Sokak çocuklarının çoğu yirmi yaşını görmez. Görenlerin de yaşadığı söylenemez. Uyuşturucu, şiddet, cinsel taciz, açlık… Sokak çocuklarının kaderi, ya mapus ya mezardır. Bu çocuklardan beş tanesi, bu kadere karşı koymayı başarır. Kendilerine "Köksüzler" diyen; en büyüğü 13, en küçüğü 6 yaşında, biri kız, biri otistik, beş sokak çocuğunun, çöplükte kırk günlük bir bebek bulmalarıyla başlayan ve "Köksüzler"den "Ateş Kuşları"na dönüşmelerini anlatan Ateş Kuşları; çocukların zorluklara, acılara ve her şeye rağmen kadere karşı koyma hikayelerini ele alacak.