İtibarını kaybetmiş eski bir polis, bir cinayet davasını devletin üst düzey kurumlarında yaşanan özenle hazırlanmış bir komployla ilişkilendirir ve olaylar silsilesi başlar..

Kıvrım

Bir psikiyatrist olan Charles'ın kariyeri ve hayatı, klinik olarak şiddet yanlısı ve dengesiz hale gelen ve ruhsal komplikasyonlarının trajik bir şekilde çökmesinin ardından birden fazla kişinin ölümüne neden olan eski bir hastası adına tanıklık etmeyi reddetmesinin ardından raydan çıkar. Hasta daha sonra Charles'ın mahkemede ya da polise ifade vermeyeceğini çünkü hastanın açıkça LGBT topluluğunun bir parçası olduğunu iddia eder. Ayrıca hasta, Charles'ın son zamanlarda kendi kişisel kimliğinde dini bir dönüşüm yaşadığını ve bunun da eşcinsel topluluğunun bir bütün olarak tamamen önyargılı bir şekilde yeniden değerlendirilmesine yol açtığını iddia etmektedir. Charles bu suçlamaların temelinin yanlış olduğunu ve bir yanlış anlamadan kaynaklandığını iddia eder. Ortaya çıkan suçlamalar Charles'ın tüm kariyerini riske atar ve mesleğini kalıcı olarak sonlandırmakla tehdit eder.

The Penitent

Latin cazibesiyle ünlü olan aktör Antonio Banderas'tan ne zamandır aksiyon dolu bir film izlemiyorduk! Yeni filmi Black Butterfly'ın konusu oldukça ilginç. Karısı tarafından terk edilen başarılı bir yazar yeni kitabı için dağ evinde inzivaya çekilir ancak ilham perisi bir türlü kapısını çalmaz. Tam umudunu kesmişken tanıştığı otostopçu genç bir yazara yardım etmeye niyetlenir ve genç adamı evine davet eder. Kısa süre sonra olaylar çığrından çıkacak ve iki yazarın mücadelesi ölüm kalım savaşına dönüşecektir. Banderas'a Tudors dizisinden tanıdığımız yakışıklı oyuncu Jonathan Rhys Meyers eşlik ediyor!