Eric aslında normal bir hayatı olan bir adamdır. Fakat bir gün Eric, Norveç Mitolojisi’ne ait tanrılara özgü yetenekleri olduğunu keşfeder. Norveç’in batısındaki yabanda gizlenen Eric, bir gün ortada hiçbir sebep yokken, esrarengiz bir şekilde bir genci öldürür ve bu cinayetin ardından yakalanır. Gözaltında olduğu süre boyunca sorgulanmadan önce ona diğerleri gibi davranmayan Christine ile tanışır. Eric’e ilginç bir şekilde yakınlık duyan Christine, bir psikologdur ve ona yardım etmek için olup biteni anlamak ister. Duruşma sonrasında suçlu bulunan Eric, Christine ile birlikte kaçarak kendisinin aslında kim ve ne olduğunu keşfeder.

Ölümlü

1920'lerde geçen filmde, iki serseri başarısız bir tren soygununun ardından polis tarafından kovalanmaktadır.