19. yüzyılın ortalarında Senatör William J. Tadlock, ABD'nin batısında yeni bir yerleşim kurmak için bir grup yerleşimciye karadan liderlik eder. Tadlock son derece prensip sahibi ve zorlu bir görev adamıdır; kendisine olduğu kadar konvoyuna katılanlara karşı da serttir. Tadlock'un yöntemlerini pek beğenmeyen yeni yerleşimcilerden biri olan Lije Evans ile çatışır. Yol boyunca aileler ölüm ve kalp kırıklıklarıyla yüzleşmek zorunda kalır ve içlerinden biri yanlışlıkla genç bir Kızılderili çocuğu öldürdüğünde sınır adaletinin bir örneğini yaşarlar.

Batı geçidi

Gergin bir reklam yöneticisi, kızının düğün gününde kargaşa yaratır ve her yerde görüp durduğu ama bir türlü yakalayamadığı rüya kıza kafayı takar.

There Goes The Bride

Doc Holliday, fahişe Katie Elder ile birlikte Tombstone, Ariz'e gider. Doc tüberküloz hastası olduğu için yolculuk zor geçse de sonunda hedeflerine ulaşırlar ve Holliday, Clanton çetesiyle çatışan eski dostu Mareşal Wyatt Earp ile yeniden bir araya gelir. Earp ve Clantonlar arasındaki gerilim, meşhur son hesaplaşmalarına kadar yükselir.

Çirkin kahraman

Lili Smith sevilen bir İngiliz müzikhol şarkıcısıdır ve sık sık vatansever şarkılar söyleyerek İngiliz ve Fransız birliklerine ve genel halka ilham verir. Aynı zamanda yarı Alman'dır ve baştan çıkardığı yüksek rütbeli ve genellikle yaşlı subay ve diplomatlardan bilgi toplamak için kadınsı cazibesini kullanan gizli bir Alman casusudur.