Genç bir kız olan Mona odasında hazırlanır. Aşık olduğu kişinin gelmesini beklemektedir.

L'échappée

1947. Bir otelin restoranında garsonluk yapan, küçük bir çocuk annesi Madeleine, bir plajda zengin ve kültürlü bir öğrenci olan François ile tanışır. Onları birbirlerine doğru iten çekim gücü, her birinin taşıdığı gizemle orantılıdır. Madeleine'in bu genç adamı takip ederek neyi geride bırakmak istediğini biliyorsak, François'nın da Madeleine'in kaderini kendi kaderiyle karıştırarak umutsuzca kaçmaya çalıştığı şeyi zamanla keşfederiz.

Along Came Love

Genç bir delikanlı olan Anna, tatil için gittiği Katolik yatılı okulundan eve döndüğünde babasının onu terk ettiğini öğrenir. Annesi yıkılır ve aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan yerel rahibin yanına kapanır. Anna çok sevdiği büyükbabasına tutunur. Ayrıca Tanrı'yı pek umursamayan özgür ruhlu bir genç olan Pierre'e de yakınlaşır. Anna kiliseye kabul törenine hazırlanmaktadır, ancak Pierre'e duyduğu arzu inancını sarsar. Bedenini ve ruhunu teslim etmeyi arzulamaktadır... ama bunun Tanrı'ya mı yoksa başka bir şeye mi olduğunu bilmemektedir.

Love Like Poison

Birbirine bağlanan üç hikâyede yönetmen, ilk olarak kaza geçiren genç bir sörfçüye, gencin hastanedeki anne-babasına ve son olarak da hayatta kalmak için kalp nakline ihtiyaç duyan bir anneye odaklanıyor. Venedik Film Festivali’nin Ufuklar bölümünde dünya prömiyerini yapan film yaşamın belirsizliği, beden ve tesadüfleri son derece dokunaklı ve hümanist bir gözle ele alıyor.

Kesişen Hayatlar

Suzanne adlı genç bir kadının yolculuğu üzerinden anlatılan bir aile ve aşk ilişkisinin hikâyesi.