Lusala, adopted by an affluent Nairobi family a decade ago is imposed on to leave home and start on his own. Eager and willing at first, he makes the most of his life, until the demons from his past return, and he faces them on his own.

Lusala

Kenya'nın taşrasından genç bir oyuncu adayı olan Mwas, bir gün başarılı bir oyuncu olmanın hayalini kurar ve bunun için fırsatlar şehri Nairobi'nin yolunu tutar. Nairobi'nin neden Nairrobery olarak adlandırıldığını, tüm parası ve eşyaları elinden alınıp kimseyi tanımadığı bir şehirde yapayalnız bırakılınca çabucak anlar. Şans ya da şanssızlık Mwas'ı şehrin suçlularıyla yüz yüze getirir ve onu yanına alan küçük çaplı bir dolandırıcıyla dostluk kurar. Aktör olma hayalinin peşinden gitmeye çalışırken hızla suç dünyasının içine çekilir. Nairobi denen bu bilinmeyen dünyaya adım atarken iki dünyayı birbirinden ayrı tutmak Mwas için zorlu bir görev haline gelir.

Nairobi Half Life

Kenya'nın şiddet dolu geçmişinin gölgesinde kişisel kefaretin karanlık bir yansımasını sunan bu şiirsel fantezide, dünyevi anılardan yoksun, öbür dünyaya yeni gelen biri geçmişi kurtarmak için mücadele ediyor.  Bir gün çorak bir arazide uyandığınızı hayal edin. Hafıza kaybı sizi nerede olduğunuz, kimliğiniz ve buraya nasıl geldiğiniz konusunda bilgisiz bırakıyor. Küçük bir grup yabancı sizi yakındaki bir vaha tesisinde karşılıyor ve size bu yeni gerçekliğin doğasını açıklıyorlar. Siz ölüsünüz. Ve burası da öbür dünya. Yazar-yönetmen Mbithi Masya'nın şiirsel ilk uzun metrajlı filmi Kati Kati'nin esrarengiz açılış sekansında Kaleche'nin (Nyokabi Gethaiga) başına gelen budur.