Jean Michel Basquiat 1977 yılında New York'ta grafiti yapmaya başladı. Eserlerini her zaman SAMO ile imzaladı, bu da "Same Old Shit" anlamına geliyordu. Eserleri, kendi çalışmaları için New York grafiti resimlerinden ilham alan Amerikalı ressam Keith Haring'in dikkatini çekti. Basquiat ayrıca kağıt, sac, tişört ve diğer malzemeler üzerine çizimler yaptı. Ve hurdalardan asamblajlar oluşturdu. 1980 yılında Jenny Holzer, John Ahearn ve diğer bazı sanatçılarla birlikte bir sergide yer aldı. Ertesi yıl, "Artforum" Basquiat hakkında önemli bir makale yayınladı ve bunu, popülaritesine katkıda bulunan başka sergiler izledi. Çalışmalarını 1981 yılında P.S.1'deki "New York, New Wave" sergisinde sundu. 1996'da Basquiat hakkında bir film yapan yönetmen Julian Schnabel ile olan temasları ve Amerikalı ressam Willem de Kooning gibi sanatçılarla olan diğer tanışıklıkları da uluslararası sanat sahnesinde kariyerini ilerletti. 1982 yılında İtalya'da eserlerinden oluşan bir sergi açıldı. Aynı yıl, 21 yaşındayken Kassel'deki documenta'ya katılmaya davet edildi. 1983'te Andy Warhol ile tanıştı ve bu sadece bir arkadaşlığa dönüşmedi. Warhol onun akıl hocası ve destekçisi oldu. İlişki bir çalışma grubuna dönüştü ve bunu ortak sergiler izledi. Warhol, Basquiat'yı ilk siyah süperstar sanatçı olarak adlandırdı. Eserleri kısa sürede eleştirmenler, koleksiyonerler ve sanatçılar tarafından aranır hale geldi. Renkli kalemler, yağlı pastel, pastel, sulu boya, kurşun kalem, karakalem ve akrilik kullanarak karışık medya ile atılımını yaptı. Bunu tuvalleri ve kağıtları tasarlamak için kullandı, kelime sütunları ve yüz buruşturmaları veya telif hakkı sembolü ekledi.1980'lerde Jean Michel Basquiat, Keith Haring, Julian Schnabel, David Salle ve Francesco Clemente gibi sanatçılarla birlikte New York sanat sahnesinin en önemli figürlerinden biri haline geldi. İkinci evresinde Basquiat, konularının figüratif doğasını vurguladı. Bununla birlikte, grafiti sanatındaki kökleri inkâr edilemez, her zaman mevcuttur. Büyük formatlarda ve hızlı hareketlerle resimler yarattı. Boyanın yüzeye düşmesine izin vererek Jackson Pollock'un damla boyama tekniğini kullandı. Sanatındaki temalar arasında ırk ayrımcılığını protesto etmek de bulunan Basquiat, eserleriyle toplumdaki güçsüz insanların içinde bulunduğu zor koşullara da dikkat çekmek istedi. Basquiat kısa sanat kariyerinde çok üretkendi. Tüm eserlerinin sayısı birkaç yüzdür. Jean Michel Basquiat 12 Ağustos 1988'de aşırı dozda eroinden öldü.