Yirmili yaşlarının sonundaki Jo, sanat yapmak için bir süreliğine uzaklaştığı şehrine geri döner. Belgica adında bir bar açıp içindeki tutukuyu buraya taşır; yegane arzusu herkesin özgürce gelip eğlenebildiği, müdavimleri olan keyifli bir mekan yaratamaktır. Evli ağabeyi Frank, ise karısının isteği ile şehre uzak bir yerde köpek yetiştirme çiftliği almıştır ve eşi hamiledir.  Ancak Frank, hayatındaki amacını kaybettiğini hissetmektedir. Tam da bu sırada çıkıp gelen Jo ve onun barı Frank'e yeniden yaşam enerjisi aşılar. İki kardeş Belgica barını büyütüp daha modern ve daha eğlenceli bir yer haline getirmeye karar verir. Belgica sadece birkaç hafta içerisinde şehrin eğlence merkezine dönüşür ve barın ünü, iki kardeşin hayalini kurdukları her şeyin kapılarını açar…

Belgica

Müfettiş Nick Cafmeyer her şeye sahip gibi görünmektedir - yakışıklılık, zekâ ve başarılı bir kariyer.  Ancak hayatının üzerinde kara bulutlar dolaşmaktadır: Dokuz yaşından beri küçük kardeşi Bjorn'un faili meçhul kayboluşu peşini bırakmamıştır. Bilinen bir cinsel suçlu olan Plettinckx sorgulanmış ancak kısa sürede serbest bırakılmıştır. Plettinckx yakınlarda yaşamakta ve Nick'i taciz etmekten şeytani bir zevk almaktadır. Ardından, dokuz yaşında kayıp bir çocukla ilgili rahatsız edici bir vaka ortaya çıkınca Nick, amansız bir insan avına dönüşen büyük bir araştırmanın başına geçer.

The Treatment

Acımasız bir ev soygunu umutsuzca yanlış gider. İki soyguncudan biri olan Dave, kardeşi Kenneth'ı geride bırakarak kaçmayı başarır. Dört yıl sonra Kenneth hapisten çıkar ve çok şey değişmiştir. Dave hayatını yeniden düzene sokmuştur ve Kenneth'a elinden geldiğince yardım etmeye çalışmaktadır, ancak bir yandan da son derece gergin olan Kenneth'ın eski kız arkadaşı Sylvie'yi nasıl geri kazanmaya çalıştığına tanık olmaktadır.