Güney Pasifik'te bir keşif gezisi, yerlilerin gizemli tanrı Gappa'ya taptığı tropik bir adaya düşer. Bir deprem bir yeraltı mağarasını açar ve içeride yavru bir sürüngen keşfedilir. Yerliler yabancıları yavruyu rahat bırakmaları konusunda uyarır ama onlar dinlemez ve yavruyu Japonya'daki bir hayvanat bahçesine götürürler. Kısa süre sonra, anne ve baba Gappa kaçırılan çocuklarını aramak için Tokyo'yu yakıp yıkmaya başlar.

Gappa, the Triphibian Monster

Temmuz, 1943: Japon ordusu kaçmakta. Burma’daki bir müfreze moral bulmak için şarkı söylemektedir. İlham, kopuzu kendi başına öğrenen kopuzcudan, Mizushima’dan gelir. Savaşın sonunda, müfreze Mudon esir kampından ülkelerine geri gönderilmeyi beklerken, Mizushima, bir dağın etrafını sarması gereken bir Japon topluluğunu ortada kalmaları için ikna etmek üzere gönderilir. Fakat bunu başaramaz, İngilizler saldırıda bulunur, bir çok kişi ölür ve arkadaşları Mizushima’nın öldürüldüğünü sanır. Fakat o kurtulur ve bir Budist rahip kılığına bürünür. Arkadaşlarına katılmak için Mudon yolundayken, sürekli gördüğü ölü Japon askerleri onu çok etkiler. Bunun üzerine, arkadaşları onun kendileriyle birlikte Japonya’ya dönmesini isterken; o, kemik ve bedenleri gömen bir dindar hayatı yaşamaya yemin eder.