Ma' Rosa'nın dört çocuğu var. Manila'nın yoksul bir bölgesinde, herkesin onu tanıdığı küçük bir marketin sahibi. Rosa ve kocası Nestor, geçimlerini sağlamak için az miktarda uyuşturucu satmaktadır. Bir gün tutuklanırlar. Rosa'nın çocukları, ebeveynlerinin özgürlüğünü yozlaşmış polisten satın almak için her şeyi yapmaya hazırdır.

Ma' Rosa

Beşiktaş, 1999-2000 sezonunda şampiyonluk umuduyla İnönü Stadyumu’nda Galatasaray’la karşılaşmaktadır. Maçta Şifo Mehmet'in golüyle 1-0 önde olan taraf Beşiktaş’tır. Her şey Beşiktaş'ın lehinde ilerlerken Beşiktaş'ın stoperi Halilagiç'in geri pasında Fevzi topu ayağının altından kaçırır. Top ağlara giderken Fevzi ve tüm stadyum topun kaleye girişini izler. Taraftarlar Fevzi Tuncay’ı suçlasa da, stadyumdaki çimin kalkmış olması nedeniyle topu ıskalayan Fevzi'nin yapabileceği hiçbir şey yoktur. Bu ıska sadece Beşiktaş'ın şampiyonluktan uzaklaşması anlamına gelmez. On dokuz yaşındaki kaleci Fevzi Tuncay'ın üzücü hikâyesinin de başlangıcıdır. Fevzi Tuncay'ın hayatı bu olayla değişir; evliliği ve sosyal hayatı sonlanır, alt liglerde forma giymeye başlar ve sonunda futbolu bırakır. Iska, Fevzi Tuncay’ın bir topu ıskalamasının ardından olanları ve kalecinin hayata tutunmasının gerçek öyküsünü anlatıyor.