Hollywood makyaj sanatının belki de en yenilikçi öncüsü, sayısız ikonik görüntünün yaratılmasından sorumlu olan Kentuckialı Jack Dawn'dı. Jack daha kendi eyaletinde bir gençken heykeltıraş olarak gelecek vaat ettiğini göstermişti. Sanat kariyerine New York'ta tabela ressamı olarak başladı. Torununa göre, film endüstrisine figüran olarak (günde 3$'a) girdi çünkü kendi atı vardı! Mack Sennett'in Keystone'unda oyuncu arkadaşlarına makyajlarında yardım etti. 1919'da savaş hizmetinden döndüğünde, uzmanlığının kısa sürede ödüllendirildiği Hollywood'a gitti ve kendi makyajını yapmaya başladı. 20th Century'de bir süre çalıştıktan sonra Jack 1935'te MGM ile sözleşme imzaladı. Dört yıl sonra stüdyo makyaj departmanının başına getirildi ve yaklaşık otuz personelin sorumluluğunu üstlendi. Akıl hocalığı yaptığı asistanlardan biri de, ileride kendi başına üretken bir makyaj sanatçısı olacak olan güler yüzlü William Tuttle'dı. Tuttle, Alacakaranlık Kuşağı'nı (1959) zamanının en çığır açan bilim kurgu/fantezi dizisi haline getiren fantastik kurgularıyla ünlüdür.Jack 1951'de emekli olana kadar MGM'de çalıştı. Görev süresi boyunca, en ünlüsü Oz Büyücüsü (1939) için Oz'un egzotik sakinleri olmak üzere pek çok benzersiz kreasyon yarattı; Teneke Adam için alüminyum macun makyajı, Batının Kötü Cadısı için yeşil deri ve Korkak Aslan için yüz aletleri en zorlayıcı olanlarıydı. Jack ayrıca Sarı Esirler (1937) filminde Kafkas oyuncuları Çinli köylülere dönüştürmek için Vinilyte adlı sentetik bir plastiğin patentini aldı. İki Yüzlü Adam (1941) için, 1931 versiyonundaki Fredric March'a benzemekten 'dehşete düştüğü' söylenen yıldızı yatıştırmak amacıyla Spencer Tracy'nin makyajını etkili bir şekilde hafifletti. Bir protez tasarımcısı olan Jack, 1943'ten itibaren San Diego Deniz Hastanesi'nde estetik ameliyat bekleyen sakat askerlere yardım etmek için gönüllü olarak hizmet verdi. Ne yazık ki, yaptığı hiçbir iş için resmi bir ödül almadı. Makyaj, ölümünden yıllar sonrasına kadar Oscar için bir kategori haline gelmeyecekti. Ancak, hem oğulları hem de bir torunu ünlü atalarının izinden gittiler.