"Welcome to Macintosh" is a documentary that mixes history, criticism and an unapologetic revelry of all things Apple. Whether a long time Mac fanatic or new to computers, Welcome to Macintosh explores the many ways Apple Computer (now Apple, Inc.) has changed the world, from the early days of the Apple-I to the latest the company has to offer.

Welcome to Macintosh

A exploration of the fanaticism that surrounds the Apple brand, featuring interviews with Mac evangelists and members of the Mac community.

Macheads

“Steve Jobs’un vefatından sonra Apple hayatta kalsa da hâkimiyetini yitirecek.” —Forbes, Ekim 2011 2011’de Tim Cook olduğunuzu düşünün. Elli yaşındasınız ve mükemmel bir kariyerin keyfini sürüyorsunuz. 1998 yılından beri Apple’da kıdemli yöneticisiniz, 2007’den beri küresel operasyonun başındasınız ve patronunuzun tıbbi izinlerinde de CEO olarak görev yapıyorsunuz. Tüm bunlara rağmen yine de sahne ışıklarından uzakta, sakin bir hayatın tadını çıkarıyorsunuz. Kimse hakkınızda tweet atmıyor ve sokakta sizi durdurmuyor.
 Sonra bir gün patronunuz ağustos ayında istifa ediyor ve altı hafta sonra, tarihin en ikonik yenilikçi ve girişimcilerinden biri için dünyada eşi benzeri görülmemiş türden bir yasa neden olarak vefat ediyor. Birdenbire herkes Apple’ın yeni CEO’suna karşı şüpheli hatta zaman zaman aşağılayıcı şekilde yaklaşmaya başlıyor. Tim Cook gibi sıkıcı bir operasyon adamı nasıl olur da Mac, iPod, iPhone ve çok daha fazlasını kazandıran dâhi Steve Jobs’un yerini alabilir?
 Ne var ki Cook hakkında yazılan ilk biyografi olma özelliğini taşıyan bu eserinde gazeteci Leander Kahney, bizlere bu eleştirilerin ve şüphelerin yersiz olduğunu gösteriyor. Sıkıcı operasyon adamı, Apple’ın dünyanın ilk trilyon dolarlık şirket olma yolundaki mihenk taşlarını geçmesini sağlayarak şirketi geçmiş sekiz yıldan çok daha yükseklere taşıyor.
 Cook’un liderliğinde, iPhone tüm zamanların en başarılı ürünü oldu. Apple Watch hiç yoktan bir giyilebilir teknoloji endüstrisi meydana getirdi. Apple’ın PC piyasasındaki payı sabit bir şekilde büyüdü. Ve hizmet sektörü (müzik, uygulamalar ve dijital abonelikler) astronomik rakamlarla büyümeye devam ediyor. Kahney bu başarıların hiçbirisinin neden yalnızca Cook için şans eseri olmadığını veya yalnızca Jobs çağının türevleri olmadığını açıklıyor.
 Kahney aynı zamanda Cook’un görünürlüğünü, Apple’ın kâr zarar hanesinde bir farklılık oluşturmak için nasıl kullandığına da dikkat çekiyor. Jobs’un aksine Cook; internet gizliliği, insan hakları ve çevreyi koruma gibi geneli ilgilendiren konular hakkında da konuşmaya istekli.
 Cook’un meslektaşlarıyla yapılan röportajlara dayanan ve Leander Kahney’nin “Jony Ive”, “Nasıl Steve Jobs Olunur?” kitaplarından alışık olduğumuz o sürükleyici anlatımıyla Tim Cook kitabı bizlere Apple’ın son zamanlardaki mücadeleleri ve zirve noktaları hakkında yepyeni bir bakış açısı sunuyor.
 
 
(Tanıtım Bülteninden)