Eisenhower ve Roosevelt gibi Amerikan başkanlarından en önemli felsefecilerden Aziz Augustinus’a, siyahi özgürlük hareketinin liderlerinden İngilizcenin en görkemli sözlüklerinden birini üreten Samuel Johnson’a kadar, tüm yaşamlarını sahip oldukları karakteri yaratabilmek için giriştikleri zorlu uğraşa ayıran insanların yaşadıklarından bizler de kendimize gerekli ahlaki hisseyi çıkartabilmeliyiz. 

Bu kitabın temel amacı, sadece karaktere giden yolun neye benzediği ve artık aramızdan ayrılmış olan bazı ünlü kişilerin bu yolda nasıl yürüdüklerine dair okurları bilgilendirip bir parça olsun dikkatlerini bu zorlu yolculuğa çekmektir.

Hayatlarımız gerçekten de çok daha büyük, çok daha görkemli bir mekanizmanın parçası mı? İnsanın kendini ve kusurlarını bilip de onlarla birlikte çok daha önemli bir sistemde yaşaması mümkün mü? Geçmişin hayatlarından bugüne akan bilgelik, mizah, merak ve keskin kavrayışlarla örülen bu çalışmanın ardında belki de şöyle bir soru yatıyor: Mutluluktan daha yüksek bir şeyi hedefleyebilir miyiz?

(Tanıtım Bülteninden)

Kapak: Füsun Turcan Elmasoğlu

Karaktere Giden Yol

The No. 1 New York Times bestseller on the secret to leading a good life We live in a Big Me culture: universities and businesses alike reward goal-oriented superstars and those who self-promote are most likely to thrive. But what does this say about us? David Brooks argues that our hunger for wealth and status is eroding our ability to create meaningful inner lives. To show us how to live better, he looks at people whose sense of humility was fundamental to their success. What they all understood was a simple but counterintuitive truth: in order to fulfil yourself, you must learn how to forget yourself.

Road to Character

Bir parti çıkışı David, hoşlandığı Emily'yi eve bırakmayı teklif eder. Corey ile birlikte üçü yolda giderlerken para çekmek için bir ATM'ye uğrarlar ve tam yola devam edecekleri sırada esrarengiz bir adamın dışarıdan onları izlediklerini fark ederler. Yüzü görünmeyen adamın görünüşünden tedirgin olan 3 arkadaş dışarı çıkmakta tereddüt ederler ve o dakikadan sonra içinde bulundukları ATM kulübesine kilitli kalarak ardı ardına işlenen cinayetlere tanık olurlar. Kaçma çareleri aradıkça daha çok tuzağa düşeceklerdir; sıra onlara da gelecektir...

Uyarısız Şiddet: ATM

On kişi, kalp kırıklığı, aldatma ve trajediyle dolu, yabancılaştırıcı bir dünyada kendilerini bulmak için yola çıkar. Tehlikede olan çok şey varken, bu yabancılar kaderlerinin üstesinden gelmek ve sıklıkla sert ve affetmeyen bir dünyada yerlerini bulmak için mücadele ederler.