Dedemin Masalları kitap serimizin ilki olan Çanakkale Hikâyeleri yazarın geçmişimizin değerlerini günümüz okuruna aktarımıdır. Çoğu gerçek hikâyelerin anlatımı ilk kitapta ecdadımızın Çanakkale Savaşında ecdadımızın Ramazan ayında yaşadığı fedakârlıkları özgün bir dille aktarmaktadır. Çanakkale Hikâyeleri, Hasan Dedenin dilinden çocuklara bir meddah edası ile anlattığı değer hikâyelerdir. Hasan Dede, masal tadında okurun nabzını tutuyor. Yüzyıllar öncesinden gelen kültürel ve ahlaki değerlerimiz Hasan Dede ve onun gibi anlatıcı olan büyüklerimizin, kendisinden sonraki nesillere hikâyeler ve masallar anlatması ve tarihimizi unutulmaz kılması ile mümkün oldu. Yazar bu eserde bugüne kadarki yaşamış gizli meddahlarımızın anısına değerlerimizi Hasan Dede’mizin dilinden yarınlara taşımayı amaçlıyor. Anadolu’da yaşayan bir dedemizin dilinden Biz… Ve Bizim Değerlerimiz.
 
(Tanıtım Bülteninden)

Çanakkale'de Ramazan - Dedemin Masalları

Tarih, bir zamanlar geniş topraklara sahip olduğu hâlde zamanla küçülen, hatta yok olan imparatorlukları yazdığı gibi uçsuz bucaksız gönül coğrafyasında yaşayan insanları da yazmıştır. İşte o nadir insanlardan biri de Fatih Sultan Mehmet Han’dır. Bilgelik ve cesareti ile tarihin akışını değiştiren, Osmanlı Devleti’ni bir imparatorluğa dönüştüren, adaleti ile tüm dünyanın gönlünü kazanan Fatih Sultan Mehmet’in kim olduğunu bilmek ve onu kendi dilinden tanımak ister misiniz?
 
(Tanıtım Bülteninden)

Bilginin Sultanı: Fatih Sultan Mehmed

Mehmet Dindar

"Kargakapı Mahallesi Güneşin Batışına Denk Düşer!" 
 
Meriç Nehri'nin kıyısında bir roman mahallenin, küçük dünyasının şen hikayesine konuk oluyorsunuz. Mahalle, komşuluk, aşk, sevgi ve kardeşlik hikayelerini, çatışmalarını endişelerini ve korkularını 9/8 lik bir ritimde Firuze Engin'in kaleminden ve Mehmet Deveci'nin rejisinden kalabalık kadrosu, özgün müzikleri, Meriç Eski'nin tasarladığı dansları ile her şeyin muzikler gibi canlı olduğu klarnet tınısında bir tiyatro oyunu izleyeceksiniz. 
 
İstanbul'dan kaçmak zorunda kalan Ender, Seyyal'in gönlüne bahar gibi gelirken, Punti Hüseyin'in gönlünde çiçekler solar. 
Herkes olduğu yerde güzelken, kimse ait olduğu yerde değildir. Kıpti Necdet, Vasfi, Gurbet, Ayşen, Nurhayat ve tabii ki Tinke Teyze... 
 
Her hikaye biraz yarımdır aslında. Bu defa kapıyı içerden kapatın.