Usta yönetmen Martin Scorsese'in yönetmenliğini yaptığı Gangs of New York, 1800'li yıllar New York'unda, İrlandalı ve İtalyan göçmenlerin şehrin kontrolünü ele geçirmek için sokak çetelerini oluşturmaya başladıkları dönemde geçiyor...  Hikaye Dead Rabbits ve Native Americans isimli iki çete üzerinde yoğunlaşmakta. Dead Rabbits çetesinin lideri öldürülür ve çete dağılır. Yıllar sonra Rabbits çetesinin öldürülen liderinin oğlu kendi çetesini oluşturup diğer çetenin liderinini ortadan kaldırmaya girişecektir...

New York Çeteleri

Tullymore köyü sakinleri kendisine lotodan büyük ikramiye çıktığı halde ölen Ned Devine'i yaşıyormuş gibi göstererek ikramiyenin sahibi olma arzusu içindedirler.

Ned Devine'i diriltmek

Fazlasıyla sıradan bir yaşam süren Michael, Dublin'in en büyük ve en belalı gangsteri Darren Perrier'a borçlanmıştır. Borcunu ödemesi için 24 saati kalmıştır, ama onun hiç parası yoktur. Daha da beteri, âşık olduğu komşusu Brenda, Perrier'ın adamlarından birini vurur. Bu manzaraya bir de Michael'ın uyku sorunları olan babası eklenince, oldukça ilginç bir kaçak üçlüsü ortaya çıkar.

Getirin Kellesini

Lucy, Laura ve Alice adlı kız kardeşler sıkıcı bir hayat sürmektedirler. Her zaman hayalindeki mükemmel erkeği bulmaya çalışan Lucy (Hudson), garsonluk ve şarkıcılık yaptığı restoranda, uzun zamandır aradığı erkek zannettiği Adam’la (Townsend) karşılaşır. Lucy, bu yakışıklı müşteriye ilk görüşte âşık olur ve ikili çarçabuk nişanlanırlar. Ama Adam, hiç de onun sandığı gibi biri değildir ve fazla vakit kaybetmeden baldızı Laura (O’Connor) ile beraber olur. Bununla da yetinmeyip evli olan diğer baldızı Alice’i (Bradley) de baştan çıkartır. Üç kızın erkek kardeşleri David (Maher) de Adam’ın çekim alanına girince, artık ailede hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Mükemmel erkeği bulduklarını düşünen kardeşler, Adam’ı nasıl paylaşacaklardır?